Haberler

SETA'dan "Devlet Toplum ve Siyasette FETÖ ile Mücadele" paneli

Güncelleme:

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) "Devlet Toplum ve Siyasette FETÖ ile mücadele" konulu web panel gerçekleştirdi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) "Devlet Toplum ve Siyasette FETÖ ile mücadele" konulu web panel gerçekleştirdi.

SETA'dan Hazal Duran'ın moderatörlüğünü yaptığı panele SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Yasin Aktay konuşmacı olarak katıldı.

Duran, 15 Temmuz gecesinde ortaya çıkan direnişin hem içerideki hem dışarıdaki vesayet odaklarına karşı bir direniş olduğunu belirterek "Bu gece Türkiye'nin kendi kararlarını ve geleceğini belirleme iradesini iptal etmek isteyen iş birlikçilerin de büyük bir yanılgıya, büyük bir yenilgiye uğradıkları gece oldu." dedi.

15 Temmuz gecesi milli egemenliğin yeniden test edildiğine dikkati çeken Duran, "Ben darbe girişiminden ziyade o destansı direnişin ortaya konulmasının öne çıkarılması gerektiği ve bunun hatırlanması gerektiği kanaatindeyim." ifadesini kullandı.

Duran, o gece, Adnan Menderes'e sahip çıkamadığının utancını bir şekilde yaşayan insanların çocukları ve torunlarının, kendi seçtikleri liderleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıktığını vurguladı.

15 Temmuz'daki darbe girişiminin başarılı olması halinde, ucu dışarıdaki birtakım istihbarat örgütlerine varan bir yapının Türkiye'yi teslim alacağının ve bir nevi işgal edeceğinin altını çizen Duran, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Biz şunu biliyoruz, PKK'lılara yönelik F-16'lar hareketlendiğinde onlara haber uçuruluyordu. Türkiye'nin kurumları FETÖ'nün temizlenmesiyle güçlenmiştir. FETÖ ile mücadelenin bundan sonraki aşamalarına baktığımızda tabii yapılması gereken çok şey var ki öncelikle Türkiye'deki güvenlik yapılarından büyük ölçüde temizlenmiş olmalarına rağmen hala mahrem imamların, kripto FETÖ'cülerin varlığı ortadadır."

Duran, FETÖ'nün lideri ve üst düzey yöneticileri tasfiye edilmeden Türkiye'ye yönelik planların devam edeceği uyarısında bulunarak şunları söyledi:

"Bu mücadelenin sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararlılığı ile değil tüm devlet kurumlarının koordinasyonu ile yürümesi gereken bir mecburiyet olduğu ortadadır. Bundan sonrası için bütün siyasete mal edilmesi gereken ve yıllar boyunca Türkiye'deki devlet adamlarının vazgeçmemesi gereken bir mücadele olduğunu görüyoruz."

Duran 15 Temmuz bilincinin her zaman güçlü tutulması gerektiğinin altını çizdi.

"One minute FETÖ için milat oldu"

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tekin de FETÖ'nün bir cemaat ya da bir sivil toplum örgütü olmadığını, tamamen uluslararası camia ve belirli istihbarat örgütleri tarafından desteklenen bir terör örgütü olduğunu söyledi.

"2009'da Sayın Cumhurbaşkanımızın 'one minute' çıkışı olmuştu. Aslında FETÖ'nün Türkiye'de Sayın Cumhurbaşkanımızın 2009'daki bu çıkışını bir milat olarak alıp o tarihten itibaren 'biz hükümetle çatışacağız, karşı karşıya geleceğiz dolayısıyla B ve C planları oluşturmak gerekir' diye bir yola girdiğine inanıyorum." diyen Tekin, şöyle devam etti:

"2009 yılındaki süreçten sonra kurdukları okulları söyleyim. Nokta Koleji, Ata Koleji, Conkbayırı Koleji, Anafartalar Koleji, Cumhuriyet Koleji, İstanbul Sirius Yıldızı Koleji... Bu isimler FETÖ'nün tercih ettiği isimler. 2009 bir milat olarak kabul edilir ve 2009'dan sonra hükümetle çatışacağını düşünen terör örgütü alternatif planlar oluşturmaya başlar. 'Daha seküler okullar kurarsak bu okullar fark edilemez, biz de mücadelemizi buradan devam ettiririz' gibi bir mantıkla hareket ettiler."

Tekin, FETÖ'cülerin kamu bürokrasisinde oluşturduğu yeni bürokratik makamlar ve çıkartılmasına vesile olduğu yasal düzenlemeleri de tepeden tırnağa gözden geçirmek gerektiğini vurgulayarak özellikle 2009'dan hemen sonra örgütten ayrılan isimlere dikkat edilmesi uyarısında bulundu.

"Devletine sahip çıkan bir millet ortaya çıktı"

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Aktay da darbe girişimi gecesi yaşadıklarını anlattı. Darbe girişimini duyar duymaz önce Çankaya Köşkü'ne daha sonra da TBMM'ye gittiklerini belirten Aktay, Meclis'i açtıklarını ve ilk ışıkların da kendisinin de içinde bulunduğu bir grup tarafından yakıldığını aktardı.

15 Temmuz'da devlet-millet birleşmesinin gerçekleştiğini ifade eden Aktay, "Devletine sahip çıkan bir millet ortaya çıktı. Milleti olan bir devlet değil, devleti olan bir millet gerçeğiyle karşı karşıya kaldık o gece. O gece milletin, devletine uzanan elleri kırabileceğine şahit olduk." diye konuştu.

Aktay, o gece demokrasisini hak eden bir halk ve toplumun ortaya çıktığını belirtti.

FETÖ'cülerin 15 Temmuz sonrasında başka araçlarla Türkiye'ye saldırmaya devam ettiğinin altını çizen Aktay, "Konvansiyonel darbe türleriyle saldırıyorlar." dedi. Gezi Parkı odaklı olaylarla eş zamanlı olarak Mısır'da da darbe yapıldığını anımsatan Aktay, "Maalesef Mısır'da başarılı oldular. Hedefleri Türkiye'de de başarılı olmaktı ama Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli tutumu çok belirleyici oldu." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA / Politika

Türkiye Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title