Haberler

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, CHP'nin 37. Olağan Kurultayı'nda konuştu: (2)

Güncelleme:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Meclisin açılışının birinci yüzyılını bitirdik.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Meclisin açılışının birinci yüzyılını bitirdik. Sorunlarımızı nasıl çözeceğimizi anlatan 2. Yüzyıla Çağrı Beyannamesi'ni hazırladık." dedi.

Kılıçdaroğlu, Bilkent Odeon'da başlayan partinin 37. Olağan Kurultayı'ndaki konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin savaş meydanlarında kurulduğunu ve hiç kimsenin önünde diz çökmediğini belirtti.

Düyun-u Umumiye ile Osmanlı'nın gelirlerine egemenler tarafından el konulduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Yani Genel Borçlar İdaresi demek bugün bugünün diliyle. Cumhuriyeti kuranlar, 1923-2002 tam 79 yıl. Tam 79 yılda 57 hükümet kuruldu. 79 yılda 57 hükümet Türkiye'ye hizmet etti. Bu süre içinde yani 79 yıl içinde, 714 milyar dolarlık bir kaynak kullanıldı. 714 milyar dolar 57 hükümet 1923'ten 2002'ye kadar para harcadılar. Bunlarla Sümerbanklar, Eti Banklar, Petkimler, Tüpraşlar, Telekom yapıldı. Osmanlı'nın borcu son kuruşuna kadar ödendi. Kıbrıs Barış Harekatı yapıldı. Kore'ye asker gönderdik. 1929 dünya ekonomik buhranı içinde de onurlu durmasını bildiler bunlar. Büyük depremler ve felaketler yaşandı harcadıkları para 714 milyar dolar. Şimdi 2003-2020 18 yılda harcanan para, yani bu iktidarların yani AK Parti iktidarlarının 18 yılda harcadıkları para ne kadar? 714 milyar dolar değil, 2 trilyon 400 milyar dolar. 79 yılda 714 milyar dolar 57 hükümet harcadı, ama bunlar son 18 yılda 2 trilyon 400 milyar dolar para harcadılar. Karakaya Barajı mı yaptılar? Keban Barajı mı yaptılar? Yeni bir Petkim, Telekom mu yaptılar? 'Efendim havaalanı yaptık şehir hastaneleri yaptık.' Bunlar dahil değil, neden? Çünkü bunların bedelini bizim torunlar, çocuklar ödeyecek. Bununlar için harcanan para yok devletten. Dolayısıyla 79 yılda bizim yaptıklarımızı, bütün hükümetlerin yaptığını sattılar. Fabrikaları satılır parayı ne yaptıklarını kimse bilmiyor."

Vatandaşın "Bu kadar para harcandı da bu işsizlik, yoksulluk ne?" diye sorması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Lale Devri'ni yaşayanlarla sokaktaki vatandaşın hayatının farklı olduğunu söyledi.

Nasıl Osmanlı'nın son dönemlerinde Düyun'u Umumiye İdaresi kurulduysa, 12 Eylül 2019'da da Borçlar Genel Müdürlüğünün de kurulduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ayrıca 83 milyon vatandaşının Londra'daki bir avuç tefeciye çalıştığını vurguladı.

Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bu hale getirenlerden hep beraber hesap sormak zorundayız." dedi.

Üçüncü büyük sorunu dış politika olarak açıklayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bugün egemen güçlerin taleplerini yerine getiren bir devlet konumunda olduğunu söyledi.

Türkiye'nin ekonomide ve siyasette bağımsızlığını büyük ölçüde kaybettiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça siyasi bağımsızlığınızı koruyamazsınız." sözlerini hatırlattı.

Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman hiçbir hükümet döneminde Süleyman Şah Türbesi'nde bayrağı indirip topraklarını terk eden bir hükümetle karşılaşmadık, bunlar yaptılar. Bütün milliyetçileri, bütün ülkücülere bütün vatanseverlere, bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, Süleyman Şah Türbesi bu ülkenin namusudur o topraklar da bu ülkenin namusudur. Oradan bayrağı indirip Süleyman Şah Türbesini kaçıranlara asla ve asla vatansever denmez, onlar vatan hainleridir. Açık ve net söylüyorum vatan hainleridir." diye konuştu.

"Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, hiçbir devlet başkanı, başbakan veya cumhurbaşkanı aldatıldım dememiştir ve aldatılmamıştır." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "Ama ilk kez 18 yıllık iktidarında bir kişi herkes tarafından aldatılmıştır. Bir örnek vereceğim 18 Şubat 2018, konuşma yapıyor şunu söylüyor, 'Sayın Obama ile defalarca konuştuk ama hep aldatıldık. Bir değil, iki değil, üç değil, hep aldatıldık.' Bu anlayış dış politikamızı egemen güçlere teslim etme anlayışıdır. Eğer sen kendi bürokratlarını dinlemezsen, Dışişleri Bakanlığını tümüyle devre dışı bırakırsan rüşvet alanları büyükelçi olarak atarsan o zaman sen dış politikada gelir egemen güçlerin talimatını yerine getiren bir konuma oturursun." değerlendirmesini yaptı.

"21. yüzyılda hala birleşik sınıflar var"

Kılıçdaroğlu, 18 yılda 2 trilyon 400 milyar dolar para harcandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'de eğitimin sorunlu olduğunu, 21. yüzyılda hala birleşik sınıflar bulunduğunu, yeterli derslik olmadığını söyledi.

Sürekli değişen eğitim politikalarıyla Türkiye'nin bilgi çağından koparıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, Suudi Arabistan, Malezya ve İran üniversitelerinin ürettiği bilgi sayısının Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üniversitelerinin ürettiği bilgi sayısından daha fazla olduğunu ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, "Bir devleti geriletmek için işgal etmenize gerek yok eğitim sistemini bozarsanız zaten ülke geriye gider." dedi.

Toplumsal barışın temelden dinamitlendiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, etnik kimlik, yaşam tarzı, inanç üzerinden siyasetin toplumu kutuplaştırdığını, böldüğünü söyledi.

Bu ülkede 83 milyonun bayrak altında huzur içinde yaşamak istediğini belirten Kılıçdaroğlu, etnik kimlik, inanç, yaşam tarzı sorgulamanın kimsenin hakkı olmadığını kaydetti.

Kemal Kılıçdaroğlu, vatandaşın karnının aç mı tok mu, çocuğunun işinin olup olmadığının sorgulanması gerektiğini vurgulayarak, "Siyasi iktidar başta Kürt sorunu olmak üzere neredeyse tüm toplumsal sorunlarda kutuplaşma ve kamplaşmayı derinleştirmekte, ötekileştirmekte ve politikaları bunun üzerine inşa etmektedir." diye konuştu.

"Önümüzdeki ilk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız." diyen Kılıçdaroğlu, firavunların iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracaklarını belirtti.

Kılıçdaroğlu, "Her Firavun'un bir Musa'sı, her Nemrut'un bir İbrahim'i vardır. Herkese saygı duyarım. Vatandaşın ayağının turabı olacağız. Hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiç kimseye kibirle, öfkeyle bakmayacağız. Herkesi kucaklayacağız, bize oy versin vermesin. Sorunu varsa o sorunu çözmek bizlerin hepimizin boynunun borcudur. Hangi partiye oy verdin sorusunu sormayacağız, hangi derdin var sorusunu soracağız." dedi.

Yeni, ahlaklı, adaletli siyaset anlayışını, vatandaşını kucaklayan bir siyaset anlayışını Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin topraklarına indireceklerine işaret eden Kılıçdaroğlu, sorunları akıl akıldan üstündür düsturuyla çözeceklerini vurguladı.

"Yeni bir anayasa ile güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçilecek"

2. Yüzyıla Çağrı Beyannamesi hazırladıklarını bildiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Sorunlarımızı nasıl çözeceğimizi anlatan 2. Yüzyıla Çağrı Beyannamesi'ni hazırladık. Meclis'in açılışının birinci yüz yılını bitirdik ikinci yüzyıla geçtik. 2023'te Cumhuriyet'in kuruluşunun yüzüncü yılını bitirip ikinci yüzyıla geçeceğiz. 2'nci yüzyılda hedeflerimiz ne olmalı ikinci yüzyılda Türkiye'yi nasıl çağdaş uygarlığın ötesine taşıyabiliriz. 2'nci yüzyılda nasıl yoksulluğu işsizliği bitirebiliriz. Türkiye nasıl bölgesinin ve dünyanın en saygın ülkelerinden birisi haline gelir. 2. yüzyılda neden farklı düşünüyorsun sorusunun sorulmayacağı bir Türkiye'yi nasıl inşa edebiliriz. Bunun için 2'nci yüzyıla Çağrı Beyannamesi'ni hazırladık."

Beyannamenin detaylarını paylaşacağını ve sonrasında oylamaya sunacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, birinci hedeflerinin yeni bir anayasa ile güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçilmesi olduğunu kaydetti.

Kılıçdaroğlu, güçlü demokratik parlamenter sistem için öncelikle geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacağını, her türlü vesayetten uzak, darbe hukukundan arınmış, gücünü milletten alan yeni bir anayasa yapılacağını söyledi.

En son değişikliklerin 20 Temmuz darbesinde ve OHAL koşullarında yapıldığını ve bütün tarafların katılımıyla yeni bir anayasa yapacaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Bu anayasada Cumhurbaşkanının tarafsız olması sağlanacak, partili ve yanlı Cumhurbaşkanlığı uygulamasına son verilecektir. Cumhurbaşkanı cumhurun başkanı olacak, tarafsız, samimi ahlaklı, dürüst olacak, aldatılmayacak, kandırılmayacak, bu toprakların evladı olacak." dedi.

Kuvvetler ayrılığının esas alınacağını, gerekli denge ve denetim mekanizmalarının kurulacağını, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının kesin olarak sağlanacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, Hakimler ve Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi, yüksek yargı organları ve mahkemeler üzerinde yasama ve yürütmenin doğrudan veya dolaylı vesayetine son verileceğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, yasa tasarı ve tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlarında görüşülürken ilgili meslek kuruluşları sivil toplum örgütleri ve uzmanların görüşlerinin mutlaka alınacağını aktardı.

"Bir kişinin baskısıyla ve bir kişinin talepleriyle bir devlet yönetilemez"

Düşünceyi ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğünün koşulsuz güven altına alınacağına işaret eden Kılıçdaroğlu, meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları üzerindeki her türlü baskıya son verileceğini, medya özgürlüğünün evrensel ölçülerde güvence altına alınacağını kaydetti.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, "Bir devlet hukukun üstünlüğünden ve adaletten vazgeçerse o devlet bir süre sonra organize suç örgütü haline dönüşebilir. Bir devletin organize suç örgütü haline dönüşmemesinin temel nedeni zaten anayasada. Bir kişinin baskısıyla ve bir kişinin talepleriyle bir devlet yönetilemez. Bütün kesimlerin, mesleklerin, insanların devletin yönetiminde hakkı ve hukuku vardır." diye konuştu.

Türkiye'de toplumsal barış ve huzurun sağlanacağını, başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplumsal sorunların demokrasi temelinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin öncülüğünde çözüleceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin tam bağımsızlığı, demokrasisi ve üniter yapısının güçlendirileceğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, "Kürt sorununu egemen güçlerin bir manivela olarak kullanmasına asla izin vermeyeceğiz." dedi.

Kadın erkek fırsat eşitliğinin sağlanacağını, kadına yönelik şiddetin önlenmesi öncelikli bir devlet politikası haline getirileceğine işaret eden Kılıçdaroğlu, toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için tüm terör örgütleri ve yeraltı suç örgütleriyle mücadelenin ödün verilmeksizin sürdürüleceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, yeraltı dünyasında hala suç örgütleri bulunduğunu ve bunların büyük ölçüde güçlerini Meclis'teki bazı siyasi otoritelerden aldığını anlattı.

Devlet yönetiminde ve toplumsal düzende liyakat sisteminin hakim kılınacağını aktaran Kılıçdaroğlu, kamusal alandaki bütün atama ve işlemlerde liyakat sisteminin esas alınacağını, devlet hizmetlerinin partizanca çıkar amaçlı yapılmasına engel olunacağını vurguladı.

"Hizmet yandaşa değil, vatandaşa verilecektir." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, bunun kurallarını koyacaklarını kaydetti.

İşi ehline vermenin bir devlet politikası olacağına işaret eden Kılıçdaroğlu, "Bu anlayışla yola çıktığımızda güreşçiden banka yönetim kurulu üyesi olmayacak. Bu anlayışla yola çıktığımızda akademik hırsızdan rektör de olmayacak. Bu anlayışla yola çıktığımızda rüşvetçiden de büyükelçi olmayacak." dedi.

"Siyasi ahlak yasası çıkarılacak"

Seçim yasasının değişeceğini, milletin vekilini milletin seçeceğini belirten Kılıçdaroğlu, demokrasilerde aslolanın milletin iradesinin olduğu gibi parlamentoya yansıması olduğunu kaydetti.

Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Eylül darbecilerinin eseri olan seçim barajının kaldırılacağını, milletin iradesinin Meclis'e tam olarak yansımasının sağlanacağını vurguladı.

Bütün kadınların ve kadınların oluşturduğu 306 sivil toplum örgütünün yöneticilerinin dinlemesini istediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Seçim yasası değişikliği ile cinsiyet kotası getirilecek, kadınların parlamentoda temsili yasal güvence altına alınacaktır. Cumhuriyet Halk Parti'li kadın milletvekilleri bu yasa teklifini imzalayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına verecekler. Seçim yasasında cinsiyet kotası getirilecek yasal bir zorunluluk olarak bütün partiler o kotaya uymak zorunda kalacaklardır ve parlamentoda da kadınlar hak ettiği yerleri alacaklardır." değerlendirmesini yaptı.

Kılıçdaroğlu, siyasi ahlak yasası çıkarılacağını vurgulayarak, "Siyasi ahlak yasası ile siyaset kirlilikten arındırılacak vatandaşla siyasetçi arasındaki güven yeniden inşa edilecektir. Böylece milletin seçtiği vekillere ve Gazi Meclisimize itibarı iade edilmiş olacak. Parayla iş takipçisinden milletvekili mi olur? Yolsuzluk yapandan milletvekili mi olur? Kul hakkı yiyenden milletvekili mi olur? Adaletsizliği ilke edinmiş adamdan milletvekili mi olur? Kendisi hacdayken sahte pusula gönderip 'ben Meclis'teyim' diyen adamdan milletvekili mu olur?" diye konuştu.

"Kamu özel iş birliği ile sizin alın terinizi sömüren bütün yatırımları devletleştireceğiz"

Kılıçdaroğlu, kamu ihale kanununun rekabet ve şeffaflığı sağlayacak şekilde yeniden düzenleneceğini, tüm kamu ihalelerinin şeffaf, kamuya açık, kayırmacılıktan uzak bir anlayışla yapılmasının sağlanacağını kaydetti.

Devleti yönetenlerin her kuruşun hesabını vermesi, vatandaşın da vergisinin nereye gittiğini bilmesi gerektiğine değinen Kılıçdaroğlu, kamu özel iş birliği ile yapılan ve 83 milyon vatandaşın sömürüsüne yol açan işler ve yatırımlar bulunduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, vatandaşlara şöyle seslendi:

"Kamu özel iş birliği ile sizin alın terinizi sömüren bütün yatırımları devletleştireceğiz. Özellikle de AK Parti'ye ve Milliyetçi Hareket Partisi'ne oy veren bütün vatandaşlarıma seslenmek isterim. Avrupa'nın en büyük entegresi, tesisi Tank Palet Fabrikası... 1 kuruş, 1 dolar, 1 avro, 1 lira, 1 sterlin veya 1 riyal ödenmeden Katar ordusuna peşkeş çekildi. Bizim subaylarımız, işçilerimiz şu anda Katar ordusunun emrinde çalışıyor. Fabrikayı işçilerimiz, askerlerimiz yapıyor. Ürünü biz üretiyoruz, parayı kim alıyor? Katar ordusu. Fabrika bizim çalışan işçi de bizim oradaki askerde bizim üretimi de biz yapıyoruz. Niye parayı o alıyor? Bunun da her vatandaşın kendi vicdanında sorgulaması lazım."

Kılıçdaroğlu, Sayıştay'ın gerçek işlevine kavuşturulacağını, Ulusal Vergi Konseyi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Kesin Hesap Komisyonu'nun kurulacağını bildirdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi adına ödenen bütün vergilerin denetimini Sayıştayın yaptığını, ancak bütün raporlarının gizlendiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Biz milletin önüne getireceğiz, her kuruşun hesabını vereceğiz." dedi.

Kılıçdaroğlu, Ulusal Vergi Konseyi kurulacağını ve Vergi Konseyi'nin raporlarının her yıl Resmi Gazete'de yayınlanacağına işaret etti.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulacak Kesin Hesap Komisyonu Başkanı'nın iktidar partisinden değil, muhalefet partisinden olacağını belirten Kılıçdaroğlu, "İktidar muhalefete gidecek orada hesap verecek. Dünyada örneği çok az olan bir uygulamayı Türkiye'de getiriyoruz. Biz iktidar olacağız, inanıyorum iktidar olmak için her şeyimiz hazır ve biz muhalefete hesap vermeyi ilke olarak yasal düzenleme olarak Meclis'e getirmek istiyoruz. Çünkü vatandaşa, millete hesap vereceğiz. Kendisini denetlemekten korkmayan bir iktidar olacak, bizim felsefemiz budur." dedi.

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye Haberler

Bakmadan Geçme

500

Yorumlar (6)

56784:

rabbimizin ayetlerinden ve alemlere rahmet olarak gönderilen hz muhammed s. a. v efendimizin milyonlarca hadislerinden ayrıldığımız için bugün müslüman ülkelerin afrika dünya mazlum ülkeleri kan ağlıyor mesela hangi müslüman ehli olan imam hanifi gibi 2 milyon hz muhammed s. a. v efendimizin söylediği hadisleri en çok bilen imam gibi ezberleyip biliyor veya kaçtane bir müslüman hadis biliyor siyer fıkıh kelam tefsir akaid daha nicesini ne kadar müslümanım diyen biliyor işte sebeb bunlar

0
0
yanıtYanıtla
76543:

alemlere rahmet olarak gelen hz muhammed s. a. v efendimizin hadislerine uysalardı müslüman ülkeler ve rabbimizin yüce tüm alemlere gelen kitapı kuranıkerime ayetlere uyulsaydı birleşin ayrılmayın yoksa parçalanırsınız rabbimizin bu ayetlerine uyup komşu müslüman ülkelerle tarihte kurulan bağdat ve sadabat askeri ittifakı dağılmasaydı türkiye ilk çıkan olmasaydı şimdi herşey bambaşka asla hiçbirr komşu müslüman ülke işgal olamayacaktı mülteci durumlarına yaralanmalarına sakat kalmaları olmayacaktı

0
0
yanıtYanıtla
6543:

1936daki sadabat askeri paktı ve 1955teki bağdat askeri ittifak paktı komşu müslüman ülkelerle türkiye ayrılıp bozmasaydı şimdi zaten allahın izniyle hiçbir komşu müslüman ülke işgal olmayacaktı tarihi iyi biliyormusuz acaba araştırıp sorguluyormusuz sayın türk medyaları ve türk siyasi liderleri sadabat bağdat sovyetler gibi uzun ömürlü olsaydı veya şimdiye kadar halen devam ettirilseydi bugün hiçbir komşu müslüman ülke işgal olmazdı ki hz muhammed s. a. v efendimiz hadisleriyle uyardığı halde

0
0
yanıtYanıtla
76549:

keşke ama sadabat ve bağdat askeri paktı bozulmasaydı mesela bu askeri ittifak paktların bozulmasaydı şimdi herşey bambaşkaydı sadabat ve bağdar askeri ittifakı tarihten buyana var olsaydı asla komşu müslüman ülkeler işgal darde iç savaşlar olmazdı en önemlisi işgalci abd kanada nato arjantin zalimleri komşu müslüman ülkelerle türkiyeyi birbirine hiç yoktan düşman ettirmezdi işte siyasi partilerin liderleri tarihten buyana yapmadılar işte keşke bu sadabat bağdat paktı bozulmasaydı herşeybaşkayd

0
0
yanıtYanıtla
76542:

obit işbirliğini iş işten geçip komşu müslüman ülkeler bitince değil keşke bunu tarihte ilk kurduğunuzda sadabat ve bağdat askeri paktında keşke ayrılmasaydız sayın chp genel başkanı keşke bu askeri ittifak komşu ülkelerle tarihte zaten varken keşke türkiye çıkarak bozmasaydı bugün hiçbr komşu ülke işgal darbe iç savaşlar daha nicesi yaşanmazdı emperyalist işgalci abd kanada nato rusya çin bölgemizdeki komşularımızdaki müslüman ülkelerin zengin kaynakları yağmalanmaz mülteci duruma düşmezlerdi

0
0
yanıtYanıtla
9876:

sözde müslümanlar tarihten buyana kendiniz dinini özünü kaybettiği için işte müslüman ülkeler kan ağlıyor mazlum ülkeler perişan oluyor ama zalimlerin işgalcilerin umurunda olurmu islam dinini el ayağa düşüren tarihten buyana türk medeniyetlerine türk ülkelerine lanet olsun olmaz olsun yok olsunlar amin

0
0
yanıtYanıtla
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title