Haberler

Çavuşoğlu Artan gerginliğin sorumlusu Yunanistan'dır

Güncelleme:

Çavuşoğlu Artan gerginliğin sorumlusu Yunanistan'dırİsviçre, (DHA)- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere İsviçre'nin Bern kentine geldi.

Çavuşoğlu Artan gerginliğin sorumlusu Yunanistan'dır

İsviçre, (DHA)- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere İsviçre'nin Bern kentine geldi. Çavuşoğlu, İsviçre Federal Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis'le baş başa ve heyetlerarası görüşme yaptıktan sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, Maalesef gerginlik arttı. Ama bu gerginliğin sorumlusu Türkiye değildir, Yunanistan'dır dedi.

Resmi temaslarda bulunmak üzere İsviçre'nin Bern kentine gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu düzenlediği basın toplantısında, Doğu Akdeniz'deki gerginliğin artmasında suçlanacak tek ülkenin Yunanistan olduğunu belirtti ve Fransa'nın buradaki tutumunu 'kabadayılık' olarak değerlendirdi. Çavuşoğlu, 'Burada Fransa'nın özellikle gerginliği artırıcı adımlardan da kaçınması gerekiyor. Yani böyle kabadayılıkla bir yere varamazlar. Gerek Libya'da gerek Suriye'de gerek kuzeydoğuda, Irak'ta devlet kurdurma çalışmaları, Akdeniz'de' Avrupa Birliği'nin güvenilir bir örgüt olarak diyaloğu ve diplomasiyi desteklemesi gerekiyor. Bunların da Türkiye üzerinde bir etkisinin olmayacağını söylemek isterim? ifadelerini kullandı.

'YAPICI ADIMLAR ATTIK, ANCAK KARŞILIĞINI GÖREMEDİK'

Bakan Çavuşoğlu gerek Doğu Akdeniz'de gerek Kıbrıs'ta Türkiye'nin yapıcı ve diyaloğa dayalı attığı adımların karşılığını göremediğinin altını çizdi. Çavuşoğlu, şöyle konuştu

'İsviçre'nin bölgesel konularda, küresel konularda dengeli bir ülke olduğunu, objektif olduğunu biliyoruz. O nedenle İsviçre'den herhangi bir arabuluculukla ilgili ya da herhangi bir inisiyatifle ilgili teklif geldiği zaman bir prensip olarak buna 'evet' diyoruz. Akdeniz ile ilgili, Kıbrıs ile ilgili de geçen sene önerileri olmuştu. Biz bu konularda İsviçre'nin tekliflerine 'evet' dedik. Zorlukları da kendilerine aktardık. Bugün bunlardan neyi kastettiğimizi daha iyi görebiliyoruz son gelişmelerden sonra. Türkiye olarak biz Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta hep yapıcı adımlar attık. Bunların karşılığını maalesef görmedik. Biz de kendi adımlarımızı, haklarımızı korumak için attık. Türkiye hiçbir zaman gerginliğin artırılmasından yana olmamıştır, her zaman uzlaşı için çaba sarf etmiştir. Ama diplomaside bir tabir var; Tango için iki kişi lazım. Dolayısıyla sizin tek taraflı adımlarınız karşılık bulmazsa bunun bir anlamı olmuyor. Bunu da son zamanlarda gerek Rum Kesimi'nin gerekse Yunanistan'ın politikalarında maalesef görmüş olduk.?

'GERGİNLİĞİN SORUMLUSU YUNANİSTAN'DIR'

Bakan Çavuşoğlu, artan gerginliğin sorumlusunun Türkiye değil, Yunanistan olduğunu ifade ederek, 'Maalesef gerginlik arttı. Ama bu gerginliğin sorumlusu Türkiye değildir, Yunanistan'dır. Biz faaliyetlerimizi, özellikle sondaj faaliyetlerimizi başlatmak için 2018 yılına kadar sabırla bekledik. Oysa hem Yunanistan hem de Rum Kesimi 2000'li yıllardan itibaren Türkiye'yi dışlayıcı tek taraflı bu faaliyetleri sürdürdüler ve başlattılar. Rum Kesimi 2011'de sondajları başlattı, biz 2018'de başlattık. Sonuçta Türkiye hem Kıbrıs Türk halkının hem de kendi haklarının korunması için adım atmak durumunda kaldı, attık' dedi.

'YUNANİSTAN'IN MISIR'LA ANLAŞMASI İYİ NİYETLE BAĞDAŞMAZ'

Bakan Çavuşoğlu, diyalog yolunun açıldığı dönemde Yunanistan'ın Mısır ile anlaşma yapmasının iyi niyetle bağdaşmadığının altını çizdi. Çavuşoğlu şöyle devam etti

'Bu süreçte son zamanlarda gerek Avrupa Birliği'nin ve bazı Avrupa Birliği ülkelerinin, özellikle şu anda AB Konsey Başkanının yani Almanya'nın ricası üzerine biz iyi niyet gösterisinde bulunduk. Diplomasiye bir alan açmak için faaliyetlerimizi geçici olarak durdurma konusunda ricaları olmuştu. Bu konuyu zaten Cumhurbaşkanımız da açıkladı. Biz burada gerçekten iyi niyet gösterisinde bulunduk. Diyalog ve diplomasiyi savunuyoruz fakat bu süreç içerisinde Yunanistan; Almanya, Borrell, diğer ülkelerden habersiz gitti Mısır ile bir anlaşma imzaladı. Tam önümüzdeki diplomasiyle ilgili neler yapabileceğimizi açıklayacağımız bir dönemde yaptı. Bu iyi niyetle bağdaşmaz. Anlaşmanın içeriğiyle ilgili ben kendi tezimi savunurum. Anlaşmanın içeriğinden bağımsız olarak, bu ülkeler ve AB böyle bir çaba sarf ederken, zaten uyarmıştık Yunanistan'dan göreceksiniz negatif adımlar gelecek diye, bizi haklı çıkardı. Yunanistan'ın böyle bir adım atması kabul edilemez. Dolayısıyla bu süreçte, şu anda geldiğimiz noktada suçlanacak bir ülke varsa o da Yunanistan'dır. Biz de tabi ki bu anlaşmadan sonra tekrar sismik araştırma gemimizi, Oruç Reis'i bölgeye gönderdik. Kendi kıta sahanlığımıza gönderdik. Kimsenin alanına değil. 2000'li yıllarda esasen ilan ettiğimiz kıta sahanlığına. Ayrıca, 2009 ve 2012'de ruhsat verdiğimiz alanlara gönderdik. Yani kıta sahanlığımızın batı sınırlarını Libya ile anlaşmadan önce belirlemiştik. O bölgeye değil, daha önceki belirlediğimiz ve lisans verdiğimiz alanlara. Biz tabi ki tırmanmak istemeyiz ama Yunanistan'ın da aklıselim davranması lazım. İki gün önce akşam yaptığı gibi Oruç Reis gemimizi taciz etme gibi girişimlerde bulunmasın. Bunun karşılığını alır. Biz her zaman diplomasiden yanayız. Ama Yunanistan şunu diyorsa; 'Kuralları ben belirlerim ondan son gel oturalım' diyorsa, bu böyle işlemez. Bunu hem masada hem de sahada gösterdik, gösteriyoruz.?

'AB'NİN YUNANİSTAN'I ŞIMARTMAYI BIRAKMASI LAZIM'

Bakan Çavuşoğlu, Avrupa Birliği'nin Yunanistan'ı aklıselim adımlar atmaya davet etmesi gerektiğini ifade ederek, 'Meis Adası, Türkiye'de Kaş'a 2 kilometre uzaklıkta. Yunanistan anakarasına 580 kilometre uzaklıkta ve 2 kilometrekarelik küçücük bir adacık. Yunanistan bu adacık için 40 bin kilometre kıta sahanlığı istiyor. Hangi uluslararası denizcilik hukukunda bu var Yani artık Avrupa Birliği'nin de Yunanistan'ı şımartmak yerine, koşulsuz destek vermek yerine aklıselim düşünmeye davet etmesi gerekiyor' dedi.

'TÜRKİYE'NİN HİÇBİR ÜLKENİN TOPRAĞINDA GÖZÜ YOKTUR'

Çavuşoğlu, Türkiye'nin gittiği her yere adalet götürdüğünü ve gittiği yerlerde de adalet ve barış için çabaladığını belirterek, 'Türkiye her şeyden önce hiçbir ülkenin toprağında gözü olmayan bir ülkedir. Türkiye gittiği yere, ecdadımız gibi adalet götürür ve gittiği her yerde de adalet için, barış için çaba sarf eder. Bizim yanı başımızda Suriye'de, Suriye'deki barış için ve özellikle de 4 milyon Suriyeli göçmen artı 7 milyon içerdeki yerinden edilmiş insanlar için yaptığımız çabaları görmezden gelip, Türkiye, Suriye'de derseniz, bu Türkiye'ye haksızlık olur. Yanı başımızda bizi tehdit eden, yüzlerce insanımızı oradaki saldırılarla, bizde yaşayan Suriyeliler dahil, öldüren terör örgütüne karşı teslim olmamızı beklerseniz, o da çok yanlış, hayali bir tutum olur. Biz, bize yönelik bir tehdit olduğu zaman gerek Irak'ın kuzeyinde gerekse Suriye'de biz bununla mücadele ederiz' dedi.

'ÇİFTE STANDARTLARDAN KURTULDUĞUMUZ ZAMAN OBJEKTİF OLURUZ'

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'ye yönelik çifte standartlardan kurtulmak gerektiğini ve bu kapsamda objektif olunabileceğinin altını çizdi. Çavuşoğlu şöyle devam etti

'Suriye'de DEAŞ ile Türkiye mücadele ederken, Suriye ve Irak'ta 4 bine yakın DEAŞ'lı terörist etkisiz hale getirirken, yabancı terörist savaşçıları yakalayıp gereken işlemi yaparken; ülkelerine iade ya da içeride, Türkiye çok iyi. Ama PKK ile mücadele ederken Türkiye, Suriye'de. Bu çifte standarttan kurtulduğumuz zaman zaten kendi kendimize bu soruların cevabını objektif bir şekilde vermiş oluruz. Diğer taraftan biz Libya'da kiminle çalışıyoruz Meşru hükümetle, yani BM tarafından kabul edilen, Libyalılar tarafından imzalanan anlaşmayla iş başına getirilen meşru hükümetle çalışıyoruz. Bugün Türkiye'nin desteği olmasaydı bu savaş Trablus içinde, şehir içinde bir savaşa dönüşecekti ve 10 sene daha devam edebilirdi. Bugün Hafter bile ateşkes diyebiliyorsa, sahadaki dengenin sağlanmasındandır. Biz iki ülke arasındaki meşru anlaşmalar çerçevesinde Libya hükümetine teknik destek veriyoruz, eğitim veriyoruz, danışmanlık veriyoruz. Bizim oralarda gidip de askeri konuşlanmayla ülkeyi ele geçirme gibi bir derdimiz yok. Buraların siyasi istikrarı ve barışı hepimiz için önemlidir. Başta Fransa olmak üzere Hafter'e destek veren Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, hatta Moskova da şimdi destek veriyor Wagner grubuyla, bunlara meşru olmayan birisine niye destek veriyorsunuz diye sormak yerine Türkiye'nin barış için ve ateşkesin tesisi için çabalarını görmezden gelip sorgulamaya kalkarsınız Türkiye'ye haksızlık etmiş olursunuz. Türkiye'ye ancak teşekkür edilmelidir.'

'BAE-İSRAİL ANLAŞMASI İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ ORTADAN KALDIRMAYA YÖNELİK'

Bakan Çavuşoğlu, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında varılan anlaşmanın iki devletli çözümü ortadan kaldırmaya yönelik bir anlaşma olduğunu söyledi. Çavuşoğlu şöyle konuştu

'Bu anlaşmanın yanlış olup olmadığına bakmak için Filistin'in tepkisine bakmak lazım. Filistin, çok şiddetli biçimde karşı çıktı, hatta büyükelçisini Abu Dabi'den çekti. Dolayısıyla, bu anlaşmayı desteklemek mümkün değildir. Esasen bu anlaşmanın amacı, bugün hepimizin ölü doğdu dediğimiz, sözde 'Yüzyılın Anlaşması'nı desteklemek için Amerika'nın artık yönlendirmesi diyelim, arabuluculuğu diyelim, baskısı diyelim ne derseniz deyin. Amerika'nın öncülüğünde yapılmış bir anlaşmadır. Amacı da Yüzyılın Anlaşmasına destek bulmaktır. Bu anlaşma aynı şekilde iki devletli çözümü adeta ortadan kaldırmaya yöneliktir. Diğer taraftan bu anlaşma, Birleşik Arap Emirlikleri'nin de üyesi olduğu Arap Ligi'nin ve Arap Barış Planı'nın ki İslam İşbirliği Teşkilatı da bunu desteklemiştir, tek taraflı ortadan kaldırılmasını amaçlıyor. Burada gerçekten baktığımız zaman, Abu Dabi tek taraflı bir şekilde bu Arap barış inisiyatifini ortadan kaldırmaya çalışıyor. Yani bunun Filistin davasına hizmet eden bir anlaşma olmadığını kolaylıkla söyleyebiliriz. Abu Dabu yönetimi yıllardır Filistin yönetimini zayıflatmak için her türlü oyunları çevirdiler. İsrail'in bu planına destek olmak için, yani işgal planına destek olmak için yapıyor. Bazı Arap ülkelerini de özellikle Filistin konusunda, 'Sesinizi fazla çıkarmayın' diye baskı yapan bir ülke. Yani bölgenin istikrarsızlığı için sürekli çaba sarf eden bir ülke.?

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Mevlüt Çavuşoğlu Yunanistan Türkiye DHA Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title