DHA YURT BÜLTENİ - 15

Eşi ile 4 çocuğunu kemer ve sopayla dövdü; tutuklandı

ŞANLIURFA'da madde bağımlısı olduğu öne sürülen Ramazan Çakmak (37), yaşları 2 ile 9 yaş arasında değişen 4 çocuğu ile eşi Narin Çakmak'ı (35) sopa ve kemerle dövdüğü gerekçesiyle tutuklandı. Çocuklarıyla birlikte baba evine sığınan Narin Çakmak, ölüm korkusu yaşadıklarını söyledi.

Olay, Yavuzselim Mahallesi'nde yaşandı. İddiaya göre şöyle gelişti; Madde bağımlısı olduğu öne sürülen Ramazan Çakmak, 10 yıldır evli olduğu 4 çocuğunun annesi Narin Çakmak'a şiddet uyguladı. Narin Çakmak da 5 ay önce eşine boşanma davası açarak ailesinin yanına gitti. Yaklaşık 1 ay önce Ramazan Çakmak, vakit geçirmek bahanesi ile çocuklarını alıp evine götürdü. Ancak geri getirmedi. Narin Çakmak, çocuklarını almaya gitti. İddiaya göre Ramazan Çakmak, eşini hortum, kemer ve sopayla dövdü, 2 yaşındaki çocuğunu ise saatlerce havalandırma boşluğuna bıraktı. Narin Çakmak, evden çıkıp, ailesinin yanına geri gitti.

KOMŞULAR FARK ETTİ

Bu olaydan birkaç gün sonra dışarı çıkan çocukların yüzünde morluk ve şişlikler olduğunu gören komşular, anne Narin Çakmak'ı aradı. Hemen eşinin yaşadığı eve gelen anne, yüzleri ile vücutlarında işlence izleri olan çocuklarını aldı. Ardından da polisi aradı. Polis ekipleri, Ramazan Çakmak'ı gözaltına aldı. Travma geçirdiği öğrenilen çocuklar, ambulansla hastaneye götürüldü. Yapılan kontrollerinde çocukların vücutlarının değişik yerlerinde şiddet ve işkence izleri tespit edildi. Ramazan Çakmak,sevk edildiği adlieyede tutuklandı.

Evlendikten sonra sürekli şiddet gördüğünü, çocukları için yaşadıklarına katlandığını anlatan Narin Çakmak, "On yıldır evliyim. Eşim madde bağımlısı, evlenmeden önce bilmiyordum. Hem kullanıyor hem de satıyor. İşkence gördüğüm için 5 ay önce annemin evine döndüm. 27 gündür çocuklarımı bana göstermiyordu. Çocuklarıma şiddet uyguluyordu. Adalet yerini bulsun. Bu işkenceyi bize yapan en ağır cezayı alsın. Can güvenliğimiz yok. Ölüm korkusu yaşıyoruz" dedi.

'SOĞUK SU DÖKÜP HORTUMLA DÖVÜYORDU'

Narin Çakmak sözlerine şöyle devam etti:

"Üzerime soğuk su döküp, hortumla dövüyordu. Dört çocuğum için katlanıyordum. Hep geçer dedim ama bir türlü işkence bitmedi. En son gözümü patlattı. Doktora gittim ama doktorlara yalan söyledim, yuvamız dağılmasın diye. Ailem dağılmasın diye çok çabaladım. 10 yıldır şiddet, küfür, hakaret bitmedi. Olaydan önce evimizin önüne gelip, hepimizi ölümle tehdit etti. Kendi evine dönünce çocuklarıma işkence yapmış. Bu vicdansızlıktır, merhametsizliktir. Bir baba çocuklarına bunu yapar mı?"

BABAM BİZİ HEP DÖVÜYOR

Babasın işkencesine maruz kalan 9 yaşındaki kız çocuğu ise, "Babam beni ve kardeşimi kemer ve sopayla dövdü. Babam sürekli bana ve anneme işkence yapıyordu. Bir defasında evi ateşe verecekti" dedi. Anne Narin Çakmak, çocuklarıyla birlikte gidecek yeri olmadığını söyleyerek, kendilerine yardım edilmesini istedi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Ali LEYLAK / ŞANLIURFA,

==========================

Edirne'de çiftçiler, 'beyaz altın' çeltiğin hasadına başladı

TÜRKİYE'nin yüzde 43 sofralık pirinç ihtiyacını karşılayan Edirne'de, üreticilerin 'beyaz altın' olarak adlandırdığı çeltik hasadı başladı. Kuraklık nedeniyle ürününü binbir zorlukla yetiştiren çiftçilerden Mesut Çakır, verimin beklediklerinden daha iyi olduğunu söyledi. Çakır, "Beklentimizin üzerinde verimlerimiz. Dönüm başına 700 ile 800 kilo aralığında verim alıyoruz. Bu durum bizi sevindirdi" dedi.

Türkiye'nin çeltik ambarı olarak bilinen Edirne'de yaz aylarında bölgenin hiç yağış almaması, Ağustos'ta da Tunca Nehri'nin kuruma seviyesine gelmesi çiftçiyi endişelendirdi. DSİ 11'inci Bölge Müdürlüğü'nün nehirdeki yatak temizliğiyle birlikte yeniden suya kavuşan ve çeltiğini sulayan üretici, şimdilerde 500 bin dönümlük alanda hasada başladı.

'VERİM BEKLENTİMİZİN ÜSTÜNDE'

Merkeze bağlı Avarız köyünde çeltik üretimi yapan Mesut Çakır, verimin beklediklerinden daha iyi olduğunu ifade etti. Mevsimin çok sıcak geçmesi nedeniyle randıman kaybı yaşadıklarını, Tunca Nehri'nde de su sıkıntısı yaşadıklarından dolayı bir süre sıkıntıya girdiklerini söyleyen Çakır, "Beklentimizin üzerinde verimlerimiz. Dönüm başına 700 ile 800 kilo aralığında verimimiz. Çeltiğe de 3 bin 200 lira taban fiyatı verildi biliyorsunuz kısa tanelere. Orta taneler de 3 bin 600 lira olarak belirlendi tonu. Ama iç piyasada bunun biraz daha yükseleceğini tahmin ediyoruz, çünkü fabrikacılara da mal lazım. Bir de pandemiden dolayı da tüketimler arttı" dedi.

'BU KIŞ DA KURAK GEÇERSE, EKEMEYEBİLİRİZ'

Bu yıl ekili alanın geçen yıla göre çok az da olsa düşmesine rağmen, verimin iyi olmasının bu açığı kapatacağını ifade eden Çakır, "Birkaç barajda su olmadığından dolayı ekilişlerimiz geçen yıla göre azaldı ama verim eğer ki beklediğimiz gibi olursa o açığı kapatır diye düşünüyoruz. Bunun yanında asıl sıkıntımız kuraklık. Kuraklık bu şekilde giderse biz gelecek yıl ekmemeyi düşünüyoruz. Bu şekilde olduğunda Bulgaristan'ın barajlarından su geliyor. Duyumlarımıza göre oralarda da bizdeki gibi kuraklık olduğu için barajlarda su seviyeleri minimum seviyelere düşmüş durumda. Eğer bu kış gerekli yağmurları ve karı almazsak önümüzdeki sezon ekilmez. Çünkü bu çok büyük bir risk olur. Zaten çeltik riskli bir ürün ama burada ayrıyeten bu riske susuzluk da eklendiğinde tamamen bitmiş olur" diye konuştu.

'ÜRÜN EDER FİYATINI BULSUN BİZE YETER'

Çeltiğin, yetiştirmesi çok zahmetli bir ürün olduğunu da dile getiren Çakır, "Bizim hiç kar etmediğimiz seneler de oldu. Bizim istediğimiz malın eder fiyatını bulması. Burada ofisin devreye girmesi gerekiyor. Aslında bu bile bir başlangıç. En azından şu anda 3 bin 200 liranın altına düşmeyecek demektir rakam" şeklinde konuştu.

'SIKINTI ÇEKMEMİZE RAĞMEN BEKLEDİĞİMİZ VERİMİ ALIYORUZ'

Üreticilerden Kani Sönmez ise bir süre sıkıntı çekmelerine rağmen bekledikleri verimi aldıklarını ifade etti. Sönmez, "Hasat şu an güzel gidiyor, verimde beklediğimizi alıyoruz. Bu yıl biraz kurak geçti ama çok şükür çok etkilenmedik. Sıkıntı çektik, korktuk, 15- 20 gün sıkıntımız oldu. Su olmadığı zaman bu mahsul olmuyor biliyorsunuz. Çeltik çok zahmetli bir ürün. Hasada kadar birçok işlemden geçiyor. Çok şükür ki şu an beklediğimizi alıyoruz. Bu endişelerimiz gitti" dedi.

'İKLİM ŞARTLARINA GÖRE TEDBİR ALINMALI'

Türkiye Tarım Danışmanları Derneği (TAR-DER) Başkan Yarımcısı ve Uzman Tarım Danışmanı Ziraat Yüksek Mühendisi Lütfü Açar ise çeltik üretiminde bazı uygulamaların eksik yapıldığını söyledi. Açar, "Çeltik üreticimiz aslında konuya vakıf ama maalesef çeltik tarımının kendine özgü zorluklarından dolayı bazı uygulamalar eksik yapılıyor. Verim açıklığı da bu yönden de oluşmuş oluyor. Gözlemlerimiz 500-600 kilo verimlerin yanında, 1 tona yakın verimlerin de alınacağını söyleyebiliriz. Arzu edilen birim alanından yüksek verim almaktır. Bütün bunlar iklim şartlarına bağlı ama çeltik tarımı sulu şartlarda yapıldığına göre demek ki burada üretim tekniklerinde bazı eksikliklerimiz olduğunu söyleyebiliriz. Kuraklık ekilişlerinin çeltik alanlarına pek etkisi olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü çeltik belli bir su rezervi olan alanlarda yapılıyor. Şu anda Keşan, İpsala ve Enez üçgenine baktığımızda ciddi bir su potansiyelimizin olduğunu görüyoruz. Bugün Hamzadere bölgemizin ciddi bir su rezervi var. Kuraklık çeltik tarımını etkilemez ama kuraklık tiraj şatlardaki ürünleri etkiler. Hububat üretimi bu sene kuraklıktan ciddi anlamda etkilendi. Ayçiçek üretimleri ciddi anlamda etkilendi. Ayçiçek ekiliş döneminde aslında uygun şartlar oluştu, yağış düştü ve ekin yapıldı ama o günden bugüne baktığımızda ciddi bir kuraklık var. Arkadan geliyoruz aynı yerlere buğday ekeceğiz, kuraklıktan dolayı toprak tamamen kurumuş, tohum yatağı hazırlanamıyor. Biz iklim şartlarını değiştiremeyiz, ama değişen iklim şartlarına göre de tedbirlerimizi almak durumundayız" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel