Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kürecik'teki radar merkeziyle ilgili yalan söylemeyin

Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahçelievler'de düzenlenen Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Kürecik'teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle ilişkisi olmadığını ve yalan söylemenin Allah'ın ve Resulünün en çok nefret ettiği şey olduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin Filistin davasındaki duruşunu gölgelemeye çalışanlara karşı mücadele edeceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kürecik'teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle herhangi bir ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir şeye zaten izin vermez, vermemiştir ama bir Müslüman olarak her şeyden önce yalan, Allah'ın ve Resulünün en çok nefret ettiği şeydir. Böyle yalan söylemeyin. Kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi alemde vereceksiniz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçelievler'de bir otelde düzenlenen Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı'nda yaptığı konuşmada, "İsrail yönetimi bize laf söylemeden önce bu vahşetle yüzleşmeli, terör örgütü gibi değil, hukukla mukayyet bir devlet mantığıyla hareket etmeyi öğrenmelidir. Bunu yapmadıkları müddetçe bizim de İsrailli yöneticilere karşı tavrımız değişmeyecektir." ifadelerini kullandı.

"Son olarak, daha yeni açıkladım. İsrail'le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere, bunu Dışişleri Bakanı'm da açıkladı; kestik, kesiyoruz." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şunun da özellikle altını çiziyorum. Türkiye, 2000 yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış, sömürgeci olmamış, savaşta bile olsa masumlara dokunmamış bir ülkedir. Bugüne kadar kimsenin inancına, kökenine, kimliğine bakmadan, başı dara düşen herkese biz kapımızı açtık. Engizisyondan kaçan Musevilere de Nazi zulmünden kaçan Yahudi bilim adamlarına da biz sahip çıktık, ey Netanyahu."

Erdoğan, Kafkaslar'dan Balkanlar'a, Afrikada'dan Asya'ya kadar kim zulme uğramışsa, hiç düşünmeden imdadına koştuklarını vurgulayarak "13 yıl önce çatışmalar başlayınca Suriyeli komşularımızı nasıl bağrımıza bastıysak Ukrayna'dan kaçan mültecilere de biz güvenli liman olduk." dedi.

"Gazze'ye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 50 bin tona yaklaştı"

Türkiye'nin, milli gelire oranla en fazla insani yardım yapan ülkelerden biri olduğunu kaydeden Erdoğan, "Nerede bir istikrarsızlık ve çatışma varsa, menfaat hesabı gütmeden ateşi söndürmeye çalışıyoruz. Bölgemizde barışın, huzurun, refahın ve güvenliğin hakim olması için samimiyetle gayret gösteriyoruz. Gazze'ye yardımlarda ilk sırada Türkiye yer alıyor. 7 Ekim'den (2023) bu yana 13 uçak ve 9 gemiyle Gazze'ye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 50 bin tona yaklaştı. Refakatçileriyle birlikte 900 Gazzeli hastayı tedavilerini yaptırmak üzere, ülkemize getirdik."

Erdoğan, insani yardımların yanı sıra Refah'taki Kızılay Aşevi aracılığıyla günlük 10 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yaptıklarını, temiz içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla günlük 7 ton içme suyunun Gazze'ye geçişini sağladıklarını belirterek "Ticari açıdan 54 ürün grubunda, İsrail'e ihracat kısıtlaması uygulayan tek ülke yine Türkiye'dir. Gazze katliamlarının çok öncesinde askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin sevkini zaten tamamen durdurmuştuk. 9 Nisan'da aldığımız ihracat kısıtlaması kararıyla bu tavrımızı pekiştirmiş olduk." diye konuştu.

Burada samimi bir üzüntüsünü paylaşmak istediğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçen ay ülkemizde Mahalli İdareler Seçimleri yapıldı. Seçim sürecinde bu konuda büyük bir haksızlığa ve iftiraya maruz kaldık. Şahsımızın Filistin davasını savunurken, ödediği bedeller ortadayken, Türkiye düşmanlarının da sağladığı lojistik destekle birileri ülkemizin ve milletimizin Filistin direnişine verdiği güçlü desteği gölgelemeye çalıştı. Bu kirli kampanyayı meselenin aslını bilmediklerinden değil, hırsları, akıl ve vicdanlarının önüne geçtiği için yürüttüler. Hatta 'İsrail'e jet satışı yapıldı.' iftirası atacak kadar gözlerini kararttılar. Daha ileri gidiyorum. 'Jet yakıtı gönderdiler.' diyecek kadar ne yazık ki akıl, vicdan ve ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Sizin vicdanınız var mı ya? Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının böyle bir adım atması mümkün mü? Akıl, vicdan, ahlak dışı bir sürü iddia bu seçimlerde gündeme taşındı. Daha vahimi bu asılsız ithamların İsrail dahil Türkiye'nin dik duruşundan rahatsız olan yabancı odaklar tarafından uluslararası basında ve sosyal medya mecralarında köpürtülerek, ülkemiz aleyhine kullanılması çok yaralayıcıydı. Yaralandık."

Türkiye'nin çabalarını bilen kardeşlerinin arasında bile istifham oluşturan bu propagandanın içinin boş olduğunun, 1 Nisan sabahı itibarıyla görüldüğünü kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Fakat sel gitse de izi kalmış. 3 kuruşluk siyasi çıkar uğruna Filistin'in Türkiye ile ilişkilerini bilen veya bilmeyen, gayet iyi biliyor... Türkiye, bizim iktidarımız döneminde böyle bir şey yapar mı? Yapmaz mı? Bunu çok iyi biliyorlar. Onlar bu iftiraları atsalar da biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Gazzelilerin haklarını savunma maskesi altında Filistin'e en büyük desteği veren ülkemiz yıpratılmak, yıldırılmak istenmiştir. Şimdi aynı çevrelerin, şu utanmazlığa bakın, Kürecik'teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Daha önce defalarca açıkladığımız tüm yönleriyle pek çok kez açıklığa kavuşturduğumuz bu meseleyi istismar etmeye çalışıyorlar. Kürecik'teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle herhangi bir ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir şeye zaten izin vermez, vermemiştir ama bir Müslüman olarak her şeyden önce yalan, Allah'ın ve Resulünün en çok nefret ettiği şeydir. Böyle yalan söylemeyin. Kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi alemde vereceksiniz."

"Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Aksi halde müfteridir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalan, çarpıtma ve manipülasyon üzerinden siyaset yapılmayacağını, kendi devletine ve milletine iftira atarak da siyasetçilik oynanmayacağını söyledi.

Hukukun da siyasetin de temel kuralının belli olduğunu ifade eden Erdoğan, "Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Aksi halde müfteridir. Varsa elinizde bir belgeniz, deliliniz çıkarsınız iddialarınızı ispat edersiniz. Bunu yapmıyorsanız kusura bakmayın ama müfteri damgası yemekten ilanihaye kurtulamazsınız." dedi.

Erdoğan, sivil toplum, basın ve siyaset fark etmeksizin Türkiye'deki tüm aktörleri özellikle Filistin konusunda daha özenli bir dil kullanmaya davet ettiğini ifade ederek şunları kaydetti:

"Gündeme gelmek uğruna hiç kimsenin Türkiye'nin Filistin davasındaki örnek duruşuna gölge düşürme lüksü yoktur. Bu tür kampanyalara aldırmadan Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması amacıyla ilk günden beri diplomatik çabalarımızı devam ettiriyoruz. Vahdet olmadan, rahmet olmayacağı inancıyla Filistin hükümetiyle, Filistinli gruplar arasındaki tefrikanın giderilmesi için temaslarımızı artırdık. Halihazırda 140 ülkenin tanıdığı Filistin Devleti'nin tanınırlığının artırılması noktasında da çabalarımızı yoğunlaştırdık. İspanya hükümetinin ve Başbakan Sayın Pedro Sanchez'in Filistin'in tanınmasıyla ilgili duruşunu takdir ettiğimizi burada vurgulamak istiyorum. Filistin Devleti'nin tanımaya hazırlanan diğer ülkeleri de baskılar karşısında kararlı tutumlarını sürdürmeye çağırıyorum."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Bahçelievler Filistin Türkiye Kudüs Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title