Haberler

CHP'nin Berberoğlu'nun Tutuklanmasına Tepki Yürüyüşü

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "FETÖ'nün ne konuştuğunu, nasıl konuştuğunu ben bilmiyorum.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "FETÖ'nün ne konuştuğunu, nasıl konuştuğunu ben bilmiyorum. Hayatım boyunca FETÖ ile hiçbir zaman ne telefonla ne şahsen bir araya geldim. Ama onlar hem telefonda konuştular, her türlü imkanı verdiler, FETÖ'cüleri devletin en duyarlı noktalarına yerleştirdiler. FETÖ'cülükle benim ne ilgim var? Onların hepsinin ilgisi var." değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, FOX TV'nin bir programında, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki için Güvenpark'tan başlattığı yürüyüş ve buna yönelik eleştirilere ilişkin soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına dair bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, adalet için yürüdüklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Ben soru soruyorum, beni suçluyor 'niçin yürüyorsun' diye. Yürümeyip ne yapacağım? Demokratik, anayasal hakkımı kullanıyorum. 'Efendim ben size lütuf veriyorum, lütuf içinde yürüyorsunuz, lütfediyorum size.' diyor. Ne zamandan beri benim doğuştan gelen haklarım, ne zamandan beri anayasanın bana verdiği haklar bir başka kişinin iki dudağında lütfa dönüştü? Böyle bir anlayış mı var? Ben kendisiyle tartışmak istemiyorum, medya aracılığıyla tartışmak istemiyorum. Kendisine şunu söyledim, cesaretin varsa iki medeni insan gibi arzu ettiği bir televizyon kanalında oturalım, konuşalım. Niye bana ikide bir her türlü suçlamayı yapıyor? Sen Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyorsun ve sözde cumhurbaşkanısın, sözde tarafsızsın. Tarafsızlığının üzerine namusun ve şerefin üzerine yemin ettin. Niye ikide bir kalkıyorsun adalet yürüyüşüyle ilgili her türlü suçlamayı yapıyorsun? Kendisine adalete müdahale ettiğini söyledim. Evet, adalete müdahale ediyor. Açık ve net herkes biliyor bunu."

Kılıçdaroğlu, "Siyasi geleceğinizi ortaya koyarak da bir belgeden bahsettiniz. Nedir o belge, nasıl açıklayacaksınız?" sorusuna karşılık, 15 Temmuz soruşturmasını yapan cumhuriyet savcısının görevden alındığını anımsatarak, "Efendim, HSYK'nin kararıyla alındı. Bu savcı niçin görevden alındı? Herhalde sözle görevden alınmıyor, yazıyla alınıyor değil mi? Herhalde. Hangi gerekçeyle bu savcı darbe girişimini soruştururken görevden alındı? Bu sorunun cevabını bekliyorum." dedi.

"Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, cumhuriyet savcılarına gidip darbe girişiminin aydınlatılmasıyla ilgili neden bilgi vermiyorlar?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Neden savcıya ifade vermesini sağlamıyorsunuz ve bunu engelliyorsunuz? Ne söyleyeyim başka? Bana söyleyin benim ne söylemem gerekiyor?" ifadelerini kullandı.

"Adalet hepimiz için geçerli bir kavram"

Kılıçdaroğlu, ceza hukukunda aslolanın tutuksuz yargılama olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Kavurmacı'nın tutuklanması, sonra serbest bırakılması ve sonra da kamuoyundan gelen tepkiler nedeniyle tekrar tutuklanması... Bu hukuk, adalet değildir. Bir kişi potansiyel suçlu olabilir, yargılanabilir, mahkemeye çıkabilir, ifade verebilir. Ama mahkeme kararı kesinleşmeden onun tutuklanmasını doğru bulmayız, doğru da değildir.

Eğer bir adalet yürüyüşü yapıyorsam, adalet sadece Kavurmacı, hapiste olan öğretim üyeleri, hapiste olan erler, askeri öğrenciler için yapmıyorum. Adalet hepimiz için geçerli bir kavramdır."

"Yargıya talimat verildiği" yönündeki iddialarına dair soruya, Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:

"Vatandaşın zaten emir ve talimat verecek hali yok. Kim emir, talimat veriyor? Kim yargıyı engelliyor? Kim darbenin ana aktörlerinin savcıya gidip ifade vermesini engelliyor? Ben mi engelliyorum? Ben gidin diyorum. Ama birileri onlara gitmeyin diyor. Bürokrat siyasi desteği almadan böyle bir yola başvuramaz. Siyasi desteği ve talimatı alıyor ve yapıyor.

Her türlü suçlamayı yapabilirler. Hiç önemli değil. Her iftar sofrasında oturuyor, beni eleştiriyor. Çünkü onun tek gündemi benim. Beni eleştireceğine karşıma çıksana. Senin cesaretin yok mu, aklın yok mu, mantığın yok mu? Gel, oturalım iki medeni insan gibi ve bana sor. Beni yalancılıkla suçluyor. şurada yalan söyledi desin. Diyemiyor. Ama ben dünya kadar yalanını söyleyebilirim. Bu kısır tartışmalar içine girmek istemiyorum. Biz bu ülkede adalet istiyoruz. Her vatandaşım için adalet istiyorum."

-"FETÖ'cülük oynuyorlar"

"Yürüyüş, FETÖ'nün oyunu" ve "Kılıçdaroğlu FETÖ ağzıyla konuşuyor." şeklinde ithamların olduğunun hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"FETÖ'nün ne konuştuğunu, nasıl konuştuğunu ben bilmiyorum. Ama onlar gayet iyi biliyorlar, FETÖ'nün nasıl konuştuğunu, neler yaptığını. Hayatım boyunca FETÖ ile hiçbir zaman ne telefonla ne şahsen bir araya geldim. Ne oturdum ne konuştum. Ama onlar hem telefonda konuştular hem paralar verdiler. Her türlü imkanı verdiler. FETÖ'cüleri aldılar, devletin en duyarlı noktalarına onlar yerleştirdiler. Ben sadece adalet istiyorum. FETÖ'cülükle benim ne ilgim var? Onların hepsinin ilgisi var, hepsinin ama...

2004'te MGK uyardı, 'Bak, bu FETÖ çok tehlikeli, yapmayın, etmeyin...' Onlar bunu, kararı yok saydılar. Şimdi kalkmışlar FETÖ'cülük oynuyorlar. Niçin? 'Biz adalet yürüyüşü yapıyoruz' diye. Ben bir adaletsizlik yaptıysam beni suçlasınlar ama ben onların tonlarca, yüzlerce adaletsizliğini kamuoyunun önüne serdiğim için itiraz ediyorlar."

Kemal Kılıçdaroğlu, "Adalet yürüyüşü hayır cephesini konsolide edebilir mi, eklenenler olabilir mi?" sorusuna, "Kim adaletten, haktan, hukuktan yanaysa hepsini bu yürüyüşe bekleriz. Ben kimseyi davet etmedim, kimseye gelin demedim. Ama bugün binlerce kişi geliyor ve yürüyüşe destek veriyorlar." karşılığını verdi.

Adaleti toplumun her kesimi için istediğini yineleyen Kılıçdaroğlu, "Bireysel olarak benim bir sorunum yok. Kızabilirler, yeni bir talimat verebilirler, 'Kılıçdaroğlu'nu da tutuklayın' diyebilirler, her şeyi yapabilirler. Bunlar vız gelir, tırıs gider." diye konuştu.

"Rahatsız olmaları beni çok mutlu ediyor"

Kılıçdaroğlu, "Hayır cephesinden, biz de bu yürüyüşe katılmak istiyoruz yönünde mesaj gönderen oldu mu?" sorusuna, "Önümüzdeki günlerde bütün bu ayrıntıları hep birlikte göreceğiz." yanıtını verdi.

Yürürken keyif aldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Birilerinin çok rahatsız olduğunu da ben gayet iyi biliyorum. Rahatsız olmaları beni çok mutlu ediyor. Onlar da biliyorlar ki bu ülkede adalet yok." dedi.

Deniz Baykal'ın, yürüyüşe ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bir milyon da yürüyebilir, 50 milyon da yürüyebilir. Adaleti talep etmek kadar doğal ne olabilir? Herkes yürüyebilir. Yürümekten bir zarar gelmez. 100 kilometreyi tamamladık. Cam mı kırıldı, çerçeve mi kırıldı, trafik mi aksadı? Hayır. Ama tahrik etmeye kalkacaklardır, provokasyonlara bizi alet etmeye çalışacaklardır. Bu konuda son derece dikkatliyiz. Provokasyonlara kapalıyız. Ne yaparlarsa yapsınlar, hiçbir şekilde onlarla oturup tartışmayacağız ve müdahale etmeyeceğiz. Yolda gelirken çok sayıda, kamyon, otobüs, minibüs, TIR şoförü klakson çalarak bize destek veriyor, ülkücü arkadaşlarımız onlar da zaman zaman meskun mahalden geçerken pencerelerini açarak bize sempatilerini gösteriyorlar. AK Parti'li saygıdeğer yurttaşlarımız da var, onlar da yeri geldiğinde alkışlıyorlar. Çünkü adalet istiyoruz, kimseye kızmıyoruz, hakaret etmiyoruz, saldırmıyoruz."

"Komplo teorilerine artık karnımız tok"

Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yürüyüşle ilgili eleştirilerine de şu karşılığı verdi:

"Komplo teorilerine artık karnımız tok. Biz adalet istiyoruz. Ne yapacaklar, adalet isteyenleri dövecekler mi, öldürecekler mi? Bunu mu yapacaklar? Bunlar kamuoyunu tahrik için önceden hazırlama demeçlerdir. Bunlardan özenle kaçınmak lazım. Biz hiç kimseye saldırmıyor, kızmıyoruz. Lüks yerlerde de yatıp, kalkmıyoruz. Yürüyüşümüzü yapıyoruz. Bu yürüyüş, Türkiye demokrasi tarihine geçecek olan bir yürüyüştür."

"Yürüyüşü Gazeteci Hasan Cemal'in, Selahattin Demirtaş'ın bulunduğu cezaevine, Edirne'ye kadar uzatalım açıklamasına yönelik bir hazırlığınız var mı?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Şu anda öyle bir hazırlığımız yok." cevabını verdi.

Sağlığına ilişkin soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Sağlığım iyi, fena değil." dedi. Kılıçdaroğlu, günde ortalama 18-20 kilometre arasında yürüdüklerini, geceyi dinlenerek geçirdiğini söyledi.

Kaynak: AA / Politika

Cumhuriyet Halk Partisi Recep Tayyip Erdoğan Kemal Kılıçdaroğlu Enis Berberoğlu Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title