Suriyelilerin Hüzünlü Bayramı

HALİL FİDAN - Halep'e bağlı Ayn el Arap'ta (Kobani) 2014'te yaşanan çatışmalardan kaçıp Türkiye'ye sığınan ve Şanlıurfa'daki tam donanımlı Suruç Çadır Kenti'nde barınan Suriyeli Kürtler, bölgede çatışma olmamasına rağmen terör örgütü PYD'nin baskıları nedeniyle Ramazan Bayramı'nı gurbette geçirecek olmanın hüznünü yaşıyor.

Yaklaşık 3 yıl önce terör örgütleri DEAŞ ve PYD arasındaki çatışmalardan kaçan çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 27 bin Suriyeli Kürt, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) oluşturulan " Türkiye'deki en büyük sığınmacı kampı" özelliğini taşıyan çadır kentte yaşamlarını sürdürüyor.

Kendilerine verilen kartlarla marketlerden alışveriş yaparak Ramazan Bayramı'na hazırlık yapan Suriyeli aileler, bir yandan da çadırlarında temizlik çalışmaları yürütüyor.

Kendilerine sunulan imkanlardan dolayı Türk hükümetine teşekkür eden Suriyeli Kürtler, topraklarında çatışma olmamasına rağmen, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'nin bölgede uyguladığı baskılar nedeniyle evlerine dönemiyor.

Evlerinden uzakta altıncı bayramı da gurbette geçirecek olmanın üzüntüsünü yaşayan sığınmacılar, yeniden özgür topraklarına kavuşmak için dua ediyor.

Kaymakamdan tebrik kartı

Öte yandan Suruç Kaymakamı Ferhat Sinanoglu da sığınmacıların bayramını kutlamak amacıyla, Türkçe, Kürtçe ve Arapça yazılı tebrik kartları hazırlattı. Çadır kent yöneticileri çadırları tek tek ziyaret ederek hem kartları dağıtıyor hem de içinde çeşitli bayramlık gıdaların bulunduğu kolileri sığınmacılara ulaştırıyor.

Sığınmacılardan Abdullah Hüseyin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, DEAŞ'ın Ayn el Arap'a saldırmasının ardından ailesi ve yakınlarıyla Türkiye'ye sığındığını söyledi.

Uzun süredir Türkiye'de en iyi şartlarda ağırlandıklarını ama artık ülkelerine dönmek istediklerini ifade eden Hüseyin, terör örgütü PYD'nin tutumu ve oradaki olumsuzluklar nedeniyle gurbette yaşamaya devam ettiklerini belirtti.

Hüseyin, bundan sonraki bayramları ülkelerinde kutlamak istediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Ne olacağımızı düşünürken, Türkiye bizlere kapılarını açtı uzun süredir burada en güzel şekilde ağırlanıyoruz. Şu anda da Ramazan Bayramı'na hazırlık yapıyoruz, marketlere gidiyoruz, alış verişimizi yapıyoruz, çocuklarımıza yeni kıyafetler aldık. Buraya ilk geldiğimizde Kurban Bayramı yakındı ve bu bayramdan sonra evimize döneriz diye bekliyorduk. Ama DEAŞ gitmesine rağmen topraklarımıza dönemiyoruz. Evimize dönmeyi tabi ki çok istiyoruz ama oraya dönemiyoruz, kötü muamele var, nasıl gidelim. Burada mutluyuz sanki evimiz de gibiyiz, kültürlerimiz aynı ama insan vatanını özlüyor. İnşallah burada geçireceğimiz son bayram olur ve buradaki güzellikler anılarda kalır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve Türk halkına ne kadar teşekkür etsek azdır, her şeyimizi verdiler her türlü ihtiyacımız gideriliyor, Allah Türkiye'den razı olsun."

"Eve dönmek için dua ediyoruz"

Dilber İbrahim de çadır kentte Arap ve Türkmen vatandaşlarıyla bir arada yaşadıklarını ve aralarında herhangi bir sıkıntının bulunmadığını söyledi.

Suriye'de İngilizce öğretmenliği bölümünü okuduğunu ama savaş nedeniyle mesleğini orada yapamadığını anlatan genç öğretmen, şöyle devam etti:

"Kobani'de çatışmalar yoğunlaşınca buraya sığınmak zorunda kaldık. Suriye'de İngilizce öğretmenliği bölümünü bitirdim ama çalışmak nasip olmadı, şu anda burada ana sınıfı öğretmenliği yapıyorum, insanın mesleğini yapabilmesi güzel şey. Ramazan Bayramı yaklaştı, hazırlık yapıyoruz, çadırımızı düzenledik, çocuklar için yeni kıyafetler aldık. Suriye'de nasıl hazırlanıyorsak burada da o şekilde hazırlanıyoruz. Maddi anlamda bir sıkıntımız yok ama insan ülkesine, evine gitmek istiyor, bizde bunun için sürekli dua ediyoruz."

Çadır kentin müdür yardımcısı Ahmet Demir ise "misafir" olarak tanımladığı Suriyelileri en güzel şekilde ağırlamaya çalıştıklarını belirterek, Ramazan Bayramı'nı da güzel geçirmeleri için hazırlık yaptıklarını anlattı.

Sığınmacıların tüm ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılandığını vurgulayan Demir, "Ramazanın güzelliklerini yaşatmak için elimizden geldiğince teravih namazları olsun, mukabeleler olsun, iftar programları olsun çalışmalar yaptık. Şimdi de nasip olursa bayram namazını birlikte kılacağız, misafirlerimizin bayramını kutlayacağız. Suriyelilerin AFAD kartları var bunlara kişi başına yüz lira yükleniyor her ay, bu sayede marketlerde alış verişlerini yapıyorlar ve böylece evlerinde iftarlarını hazırlıyorlar, bayrama hazırlık yapıyorlar." dedi.

Ramazan Bayramı Şanlıurfa Türkiye Kobani Kültür Sanat Haberler