Haberler

CHP'nin Berberoğlu'nun Tutuklanmasına Tepki Yürüyüşü

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP'nin, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşüne ilişkin, "Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, bu yürüyüşü kriminalize etmek için özel bir çaba harcıyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP'nin, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşüne ilişkin, "Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, bu yürüyüşü kriminalize etmek için özel bir çaba harcıyor. Havuz medyası kanalıyla attıkları manşetlerde bugün de bakıyoruz, bu yürüyüşü 'FETÖ terör örgütü' ile irtibatlandırma çabasındalar. Herkes çok iyi biliyor ki CHP'ye, adalet isteyenlere, Sayın Genel Başkanımıza ve arkasından yürüyen binlere, milyonlara bu yafta yapışmaz." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Milletvekili Berberoğlu'nun tutuklanması üzerine Güvenpark'tan başlattığı yürüyüş 10. gününde devam ediyor.

Tezcan, bugünkü yürüyüşün ilk mola yeri Çaydurt köyü yakınlarında kurulan dinlenme alanında basın mensuplarına açıklamada bulundu.

Konuşmasına vatandaşların bayramını kutlayarak başlayan Tezcan, bayramların barış, kardeşlik, huzur isteklerinin en yüksek düzeyde beklendiği günler olduğunu kaydetti.

Yürüyüşün 10. gününde Türkiye'nin dört bir yanından destek mesajları aldıklarını, bayram tatiline giden vatandaşların coşkulu selamlamalarıyla karşılaştıklarını ifade eden Tezcan, adalet özlemi ve arzusunun toplumda çok ciddi karşılık bulduğunu söyledi.

Tezcan, yürüyüşlerinden rahatsız olanlar da bulunduğunu belirterek, şunları dile getirdi:

"Adalet yürüyüşü gibi masum, haklı bir talebe dayalı yürüyüşü özellikle kriminalize etmeye çalışıyorlar. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, bu yürüyüşü kriminalize etmek için özel bir çaba harcıyor. Adında 'adalet' olan bir siyasi parti iktidarının, adalet yürüyüşünden rahatsız olmasını anlamak biraz güç ama adaletsizliğin sebebi olanlar, milyonların adalet istemiyle buluşacağını hissettikleri anda doğaldır ki bundan korku ve kaygı hissedecekler. Havuz medyası kanalıyla attıkları manşetlerde bugün de bakıyoruz, bu yürüyüşü 'FETÖ terör örgütü' ile irtibatlandırma çabasındalar. Herkes çok iyi biliyor ki CHP'ye, adalet isteyenlere, Sayın Genel Başkanımıza ve arkasından yürüyen binlere, milyonlara bu yafta yapışmaz. Bizim yolumuzun hedefi belli.

Bizim yolumuzun hedefi adalet, menzilde adalet var. Biz, adalet menziline gidiyoruz ancak Sayın Erdoğan çıkıp FETÖ ile ilgili 'Aynı menzile farklı yollardan giden iki yoldaştık.' demişti. Kendi ikrar etti."

Tezcan, "Bu, öyle bir beraberlikti ki 2010 referandumunda Fetullahçı çete ile el ele verdiniz, onlar da kalkıp oy kullansın diye mezardakilere bile huzur vermediniz. O zaman bizim yolumuzu kirletmeye kalkmayın. Bizim yolumuza iftira atmaya kalkmayın. Bizim yolumuz halkın masum ve mazlum talebinin yoludur. O talep de en haklı taleptir, adalet talebidir. Kirletmenize müsaade etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

"Öksüz'ün FETÖ imamı olduğu biliniyordu"

Darbe girişimine ilişkin, Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca'nın ifadesinin basına yansıdığını anımsatan Tezcan, şunları kaydetti:

"Sarıkoca, darbe gecesi Akıncı Üssü'ne gidiyor ve diyorlar ki: 'FETÖ'nün imamı bir doçent yakaladık.' Gidiyor. Adil Öksüz'ün FETÖ imamı olduğu biliniyor. Ne zaman? Gözaltındayken. Karşılıklı ayet okuyorlar birbirlerine. Bu karşılıklı ayet okumanın sonunda, dönüp onun FETÖ imamı olduğu bilinmesine rağmen serbest bırakılıyor. Jandarma, emniyet, Başbakanlık Müşaviri biliyor, bunun FETÖ imamı olduğunu ama bu kişi serbest bırakılıyor. Şimdi biz, 'Kontrollü darbedir.' dediğimizde, nasırına basılmış gibi bağıranlara sesleniyorum: Bu ifadeler size ithaf olunur. Açın, bakın bu ifadelere. Başbakanlık Müşaviri'nin o gece Akıncı Üssü'nde işi nedir? Başbakanlık Müşaviri, FETÖ imamı olduğunu bilerek Adil Öksüz'le görüşmüş olmasına rağmen, Adil Öksüz niye serbest bırakılmıştır?"

Sarıkoca'nın ifadesinde, "Ben bunu, Sayın Cumhurbaşkanı'na, bir yakını vasıtasıyla bildirdim." dediğini savunan Tezcan, "(Başbakanlık Müşaviri bir kişi aracılığıyla Sayın Cumhurbaşkanı'na niye bilgi veriyor? Bunun ciddiyeti yok) diye düşünülebilir ama biz biliyoruz ki bir benzer ifadeyi Sayın Cumhurbaşkanı kendisi söyledi: 'Ben, bu darbeyi eniştemden öğrendim.' demedi mi? Cumhurbaşkanı, darbeyi eniştesinden öğrenirse, Başbakanlık Müşaviri de Cumhurbaşkanı'na haberi bir tanıdık vasıtasıyla bildirir. O ne kadar ciddiye alınacaksa, bu da o kadar ciddiye alınmak zorunda olan bir beyandır." değerlendirmesinde bulundu.

"Darbenin arkasındaki gerçek ortaya çıkacak"

"Kontrollü darbenin kara kutusu Adil Öksüz ile Başbakanlık Müşaviri o gece niye görüşmüştür? Öksüz'ün FETÖ imamı olduğu bilinmesine rağmen niye serbest bırakılmıştır?" diye soran Tezcan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Sorun, sadece Başbakanlık Müşaviri'nin başına patlayarak kurtulunabilecek bir sorun değildir. Bu sorunun ciddi bir arka planı vardır. Bu ilişkiler, kirli ilişkilerdir. Kirli ilişkiler içerisinde olmaya alışık olan AK Parti iktidar bloku, yönetimi, hükümet, iktidar kadrosu, dönüp de bu masum adalet yürüyüşünü kirletme çabasından vazgeçsinler. Kirletmeye güçleri yetmeyecektir. Darbenin arkasındaki gerçek de ortaya çıkacaktır."

Kaynak: AA / Politika

Cumhuriyet Halk Partisi Kemal Kılıçdaroğlu Enis Berberoğlu Bülent Tezcan Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title