Dha Yurt Bülteni-4

1)(YENİDEN)SİLİFKE'DE KAYBOLAN HOLLANDALI GENÇ ÖLÜ BULUNDU

MERSİN'in Silifke İlçesi'ne bağlı Narlıkuyu'da 37 gün önce kayıplara karışan Hollandalı 22 yaşındaki Joey Hoffman'ın cesedi bir dere yatağında bulundu.

Sigortacı Joey Hoffman, Hollandalı arkadaşı 34 yaşındaki Björn Breukers ve Tarsuslu eşi 26 yaşındaki Derya Ün Breukers ile birlikte 8 Temmuz'da Narlıkuyu'da tatil yapmak ve arazi satın almak için bu bölgeye geldi. Dağlık alanda arazi bakan 3 arkadaştan, Derya ile eşi Björn Breukers iddiaya göre ayrılıp geldikleri yoldan dönüşe geçti. Hoffman ise, "Ben tırmanamam, aşağı yola doğru gideceğim" diyerek ayrıldı. O günden sonra da izine rastlanılmadı. Kayıp olan Joey Hoffman'dan haber alamayan ailesinden ağabeyi Robin Hoffman ve arkadaşları Angelo Durei ile Jaimy Gewald, Mersin'e geldi. Joey Hoffman, ağabeyi ile en son 8 Temmuz'da konuştuklarını belirtti.

80 KİŞİLİK ARAMA EKİBİ

Joey Hoffman'ı bulunması için polis, jandarma, AFAD Mersin ve Adana'dan gelenlerin de aralarında bulunduğu yaklaşık 80 kişilik arama kurtarma ekibi oluşturuldu. Polis ekipleri, bölgede 100'e yakın kişinin ifadesine başvurdu. Hollanda'dan getirilen arama köpeği de çalışmalara katıldı. Drone ve detektör köpeklerle dik yamaç, kayalık ve ağaçlık bölgede aranan Joey Hoffman'ın cesedi bu sabah Kuruçay Deresi yakınında kayalıklar arasında Ankara'dan gelen arama ekibindeki Kadavra köpeği tarafından bulundu. Cesedin bulunduğu bölgede Cumhuriyet Savcısı'nın incelemesi devam ederken, cesetteki ilk muayenede bıcak ya da ateşli silah izine rastlanamadı.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Askerlerin dere kenarında beklemesi

Askerlerin görüntüsü

Askeri araçların görüntüsü

Vadinin görüntüsü

Polis müdürü ile arama kurtarma köpeklerinin gelişi

Köpeklerin dere içerisinde arama yapması

Askeri aracın gelmesi

Cenaze aracının gelmesi

Görevlilerin ceset torbası götürmesi

Komando askerlerinin olay yerine gitmesi

Hollanda konsolosluğundan gelen bayan ile röp.

SÜRE: 06'40" BOYUT: 239.65 MB

Haber: Ali Ekber ŞEN -Kamera: Mustafa İNSAN/MERSİN,

===================================================

2)ÖLDÜRÜLEN BÜYÜKNOHUTÇU ÇİFTİN MÜCADELE ETTİĞİ MERMER OCAĞI KAPATILDI

ANTALYA'nın Finike İlçesi'nde, mermer ocaklarının kapatılması için çabalarken, geçen mayıs ayında evinde öldürülen Ali Ulvi- Aysin Büyüknohutçu çiftinin mücadelesini devam ettiren TORAÇDER'in şikayeti üzerine izni iptal edildiği halde faaliyetini sürdüren bir mermer ocağı, BİMER'e yapılan şikayetle kapatıldı. Finike İlçesi'ndeki Kızılcık Yaylası'ndaki evinde geçen 9 Mayıs'ta eşi Aysin Büyüknohutçu (61) ile birlikte öldürülen çevreci Ali Ulvi Büyüknohutçu (61), asırlık sedir ve çam ağaçlarının bulunduğu Alacadağ, Gökçeyaka, Kızılcık ve Adala gibi bölgelerdeki taş ve mermer ocaklarına karşı bölge halkının da desteğiyle yaklaşık 6 yıl hukuk savaş verdi. Büyüknohutçu, Alacadağ Kızılcık Yaylası'nda bir mermer ocağına valilikçe verilen 'ÇED gerekli değildir' raporu ve maden arama izin belgesinin mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle bölge sakinleriyle dava açtı. Davayı kazanan Büyüknohutçu, Bartu Mermer firmasına ait ocağı kapattırdı.

İZNİ BİTMESİNE RAĞMEN MERMER OCAĞI DEVAM ETTİ

Ali Ulvi- Aysin Büyüknohutçu çifti, binlerce sedir ve kızılçam ağacının yanı sıra, yabani hayvanların yaşam alanı da olan bölgede faaliyet sürdüren diğer taş ve mermer ocaklarının kapatılması için mücadele ederken cinayete kurban gitti. Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun öldürülmeden önce sözcülüğünü yaptığı Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Koruma Derneği (TORAÇDER), mücadeleyi devam ettirerek ruhsatsız faaliyet gösteren başka bir mermer ocağını daha kapattırdı.

İZİN İPTALİNE RAĞMEN FAALİYETİNİ SÜRDÜRDÜ

TORAÇDER, Büyüknohutçu çifti öldürülmeden yaklaşık 1 yıl önce, ruhsat süresi dolduğu halde çalışmaya devam eden Bahçeci Mermer firmasına ait mermer ocağının kapatılması için Antalya Orman Bölge Müdürlüğü'ne başvuruda bulundu. Orman Genel Müdürlüğü, 1 Şubat 2017 tarihli resmi yazısıyla, firmanın uzatma talebinde bulunmaması nedeniyle izinlerini iptal ettiğini bildirdi. Biri 2007, 7'si de 2009 yılında alınan izinlerin tamamının Ekim 2015'de dolduğu, izin süreleri uzatılmayan mermer ocağının, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü'nün izin iptal kararına rağmen faaliyetini sürdürdüğü tespit edildi.

BİMER'E ŞİKAYETLE FAALİYET DURDURULDU

TORAÇDER yönetimi, avukat İsmail Doğan Tunçbilek aracılığıyla, izni uzatılmamasına rağmen faaliyetini devam ettiren mermer ocağı hakkında BİMER'e şikayette bulundu. BİMER'e yapılan şikayette, firmanın 24 Ekim 2015 tarihine kadar verilen izin süresinin dolmuş olması ve firmanın süresi içinde izin süresini uzatma talebinde bulunmamasından dolayı Antalya Orman Bölge Müdürlüğü'nün 17 Ocak 2017 tarihli oluru ile izinlerinin iptal edildiği belirtildi. Buna rağmen çalışmaya devam eden firmanın yeniden izin talebinde bulunduğu ve yetkisi iptal edildiği halde şirketin mermer çıkarma işlemlerine göz yumulduğu kaydedilen şikayette, Maden Kanunu 7'nci maddesine aykırı olduğu için ocağın kapatılması istendi. Şikayet üzerine Bahçeci Mermer'in Alacadağ'daki ocağındaki faaliyeti bu hafta itibariyle durduruldu.

ANAYASANIN VERDİĞİ GÖREV

TORAÇDER'den yapılan açıklamada, "Evlerinde katledilen çevreci arkadaşlarımız Ali Ulvi Büyüknohutçu ve Aysin Büyüknohutçu'nun yürüttüğü mücadeleyi, TORAÇDER olarak devam ettireceğimizi kamuoyuna açıklamıştık. Doğa talanının durdurulması talebiyle başlatılan mücadele için öncelikle şunu belirtmek istiyoruz ki, 'Anayasa'nın doğayı ve çevreyi korumak her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ödevidir' maddesi gereğince mücadelemizi devam ettiriyoruz. Anayasa vatandaşlara 'askerliğini yap, vergini öde' gibi ödevler vermiştir. Yine aynı şekilde, TORAÇDER olarak biz de anayasanın bize verdiği 'sedir ve çam ormanlarını koru' ödev ve görevini yerine getirmekteyiz" denildi.

DAĞ KANUNU

Finike'de, sedir ormanlarında faaliyet gösteren bir taş ocağı şirketinin Maden Kanunun 7'nci maddesine aykırı hareket ettiği belirten açıklamada, 'Orman sahasındaki madencilik faaliyeti için Orman Kanunu gereğince izin alınır' emredici hükme rağmen izin almaksızın çalışmaya devam ettiği ve buna resmi makamlarca göz yumulduğu belirtildi. Açıklamada, "Bu durum ne yazık ki, Orman Kanunu'nun 'Dağ Kanunu' haline gelmesidir. Bununla ilgili sorumlu ve yetkili kamu görevlileri hakkında gerekli suç duyuruları yapılacaktır. Ali Ulvi Büyüknohutçu ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin başlattığı bu kutsal mücadelelerinden asla vazgeçmeyeceğiz. Türkiye için olumlu bir örneği Finikelilerle yaratmakta kararlıyız. Ardıç, katran, çam ve sedir ağaçlarını, çevreyi ve ormanı korumaya devam edeceğiz. Ayrıca bu olay yetkili ve görevli makamların takip edilmesi gereken ÇED sürecini takip etmediklerini ve belgenin bir formaliteden ibaret olduğunu göstermektedir" ifadelerine yer verildi.

ALİ- AYSİN BÜYÜKNOHUTÇU CİNAYETE KURBAN GİTMİŞTİ

Finike'de mermer ocaklarına karşı verdiği mücadeleyle tanınan Kiracılar Derneği (KİRADER) Genel Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu ve aynı yaştaki eşi Aysin Büyüknohutçu, Turunçova Mahallesi Asarönü Mevkii Kızılcık Yaylası'nda 'Ali Babanın Çiftliği' olarak adlandırdığı 2 katlı evinde geçen 9 Mayıs günü saat 20.30 sıralarında av tüfeğiyle öldürülmüştü. Antalya jandarma istihbarat ekipleri, olay gecesi cinayet şüphelisi 31 yaşındaki Ali Yumaç'ı gözaltına almış, şüpheli sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Cinayet şüphelisi Ali Yumaç'ın, Büyüknohutçu çiftinin evinde aldığı cep telefonu, dizüstü bilgisayar, çanta, cüzdan, bazı özel eşyalar ile cinayette kullanılan av tüfeğine ait boş kartuş ile av tüfeği kayışı ise cinayetin işlendiği eve yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta Asarönü Mezarlığı yakınlarındaki obrukta bulunmuştu.

Görüntü Dökümü ARŞİV

9- 10 Mayısta geçilmişti

-----------------

Ali Yumaç tatbikat ve olay yeri görüntü

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: ANTALYA-DHA)

Görüntü Dökümü (27 Mayıs)

---------------

Çiftin evinin bahçesine girmeleri

Yağmur altında slogan atmaları

Basın açıklaması yapılması

Gruptan detaylar

Ellerindeki dövizler

Taş ocağından detay

Düşerek yaralanan kadının görünsü

CHP'Li Milletvekili Niyazi >Nefi Kara'nın müdahalesi

Kamera: Suat SÖĞÜT/FİNİKE(Antalya),

Görüntü Dökümü(5 Haziran)

---------------------------------

Mermer ocaklarından genel görüntü

Basın açıklaması yapılırken

Vahap Tuncer ve Bayram Taşel'in konuşması

(KAMERA: Suat SÖĞÜT/FİNİKE,

===================================================

3)SİLAHLI SALDIRI OLAYINI ARAŞTIRAN POLİS, BARAJDAKİ CESEDİN FAİLLERİNİ YAKALADI

KONYA'da vurularak öldürülmüş ve yol kenarına atılmış olarak bulunan 36 yaşındaki Rıza Özkan'ın katil zanlısı 42 yaşındaki Ali Topkaya kaldığı evde intihar etmiş olarak bulunurken, diğer zanlı 44 yaşındaki Mustafa Sönmez ise özel harekat polisinin baskınıyla yakalandı. Özkan'ı alkol alırken küfür ettiği iddiasıyla öldürüldüğü ileri sürülürken, zanlıların aynı gün aralarında husumet bulunan bir bar sahibini de kurşunladıkları ortaya çıktı.

YOL KENARINDA BULUNDU

Olay, dün saat 10.00 sıralarında Konya- Beyşehir Karayolu 23'üncü kilometresindeki Altınapa Barajı Gölü kıyısında meydana geldi. Bölgeye balık tutmak için gelen vatandaşlar baraj yolu kenarında hareketsiz yatan birini gördü. İhbar üzerine olay yerine giden polis ve jandarma ekipleri, inceleme sonrası 36 yaşındaki Rıza Özkan'a ait olduğu belirlenen cesedin tabanca ile vurularak öldürüldüğü ve yol kenarına atıldığını tespit etti.

KATİL ZANLISI İNTİHAR ETMİŞ OLARAK BULUNDU

Garson olarak çalıştığı öğrenilen Özkan'ın katil ya da katil zanlılarını yakalamak için çalışma başlatılırken, polis Özkan'ın cesedinin bulunduğu günün sabahına karşı kimliği belirsiz kişilerce silahlı saldırıya uğrayan ve ağır yaralanan bar sahibi 46 yaşındaki Emin Kuşçular'ın da şüphelilerini yakalamak için çalışma başlattı. Evin etrafındaki güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen polis, kurşunlama olayına karışan şüphelilerin 42 DYD 11 plakalı otomobil ile kaçtıklarını belirledi. Otomobilin 44 yaşındaki Mustafa Sönmez'e ait olduğunu tespit eden ekipler, Özel Harekat polisiyle evine baskın yaparak gözaltına aldı. İfadesi alınan Sönmez, bar sahibini arkadaşı 42 yaşındaki Ali Topkaya'yı dövdüğü iddiasıyla birlikte kurşunladıklarını itiraf etti. Diğer şüpheli Ali Topkaya'nın sütüdyo daire kiraladığını tespit eden polisler eve yaptıkları baskında zanlıyı tabancayla kendini vurarak intihar etmiş olarak buldu.

KÜFÜR ETTİĞİ İDDİASIYLA ÖLDÜRÜLMÜŞ

Polis, yaptığı araştırma sonrası Altınapa barajı kenarında cesedi bulunan Rıza Özkan ile bar sahibini kurşunlama olayına karışan Mustafa Sönmez ve Ali Topkaya'nın arkadaş olduklarını belirledi. Yeniden sorguya alınan Sönmez, polise verdiği ifadesinde, Özkan'ın birlikte alkol alırken küfür ettiği iddiasıyla arkadaşı Ali Topkaya tarafından vurulduğunu ileri sürdü. Özkan'ın ifadesinde "Geçtiğimiz Cumartesi Ali Topkaya ve Rıza Özkan ile birlikte alkol alıyorduk. Rıza Özkan'ın bir ara telefonla konuşmak için yanımızdan ayrıldığında bize küfür ettiğini duyduk. Ali Topkaya buna çok sinirlendi. Özkan'ı evine bırakmak için kamyonetiyle yola çıktık. Topkaya tabancasını dizinin üzerinde tutuyordu. Ben Rıza'ya dönüp 'Bize ayıp ettin. Neden küfür ettin. Ali ağabeyin seni vuracak şimdi.' dedim. O an Ali Topkaya dizine koyduğu tabancayı bir anda Rıza'ya yöneltip 4 kez ateş etti. Rıza kanlar içinde kucağıma düştü. Barajın bulunduğu yere geldik. Ali bana kapıyı açıp Rıza'yı yol kenarına atmamı söyledi. Ben de dediğini yaptım." dediği öğrenildi.

BAR SAHİBİ 3 AY ÖNCE DÖVMÜŞ

Cesedi attıktan sonra şehre döndüklerini ve kamyoneti bırakıp kendisine ait otomobile bindiklerini anlatan Sönmez, bar sahibi Emin Kuşçuları da 3 ay önce kendisini dövüp gözünde görme kaybına neden olduğu gerekçesiyle arkadaşı Ali Topkaya tarafından gerçekleştirildiğini iddia etti. Sönmez, silahlı saldırı olayıyla ilgili, "Cesedi atıp şehre döndüğümüzde Ali'nin kamyonunu bir yere park edip benim otomobilimi aldık. Ali'nin 3 ay önce barda eğlenirken kırdığı bardak nedeniyle kavga ettiği ve yüzünde bardak kırıp sol gözünün görme kaybına neden olan bar sahibi Emin Kuşçular'ın evinin önünde beklemeye başladık. Şahıs evinin önüne geldiğinde Ali Topkaya otomobilden inip ateş etti. Olay yerinden ayrıldıktan sonra Ali Topkaya bir arkadaşımızı arayarak kalacak yer bulmasını istedi. Ali'yi bir stüdyo daireye yerleştirdik. Ali Topkaya burada 'Ha bir tane ha bin tane. 7 mermimiz kaldı. Sonun da ya kafama sıkarım yada birileriyle çatışırım' dedi. Geçtiğimiz ay oğlum Ali Sönmez'i öldürenlerden biri tahliye olmuştu. Buna çok sinirliydi. O kişiyi bulup öldürmeyi düşünüyordu. Daha sonra ben yanından ayrıldım" şeklinde ifade verdiği öğrenildi.

Polis olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü bildirdi.

Görüntü Dökümü:

---------------------

-Özkan'a ait cesedin bulunduğu arsiv görüntüler

-Görüntülerden detay

-Özel harekat polisinin baskını

-Baskından detay

-Zanlı Mustafa Sönmez'in gözaltına alınması

-Sütüdyo dairede yapılan baskın

-Baskından detay

-Şüpheli Mustafa Sönmez'in emniyete götürülmesi

-Özkan ve Ali Topkaya'nın fotoğrafları

Haber-Kamera: Hasan DÖNMEZ/KONYA, )

=========================================

4)SİLVAN'DA KARAYOLUNA TUZAKLANAN EL YAPIMI PATLIYCI İMHA EDİLDİ

DİYARBAKIR'ın Silvan İlçesi ile Oğuzlar mevkii arasında, yol kontrolleri sırasında karayoluna tuzaklanan, 3 kilo benzin, mazot ve tiner karışımı, 6 adet mutfak tüpü ve 500 kilo amonyum nitrat ile desteklenmiş el yapımı patlayıcı, faci yaşanmadan tespit edilerek, kontrollü bir şekilde imha edildi. Silvan İlçesi ile Oğuzlar mevki arasında karayoluna tuzaklanmış halde bulunan el yapımı patlıyıcı ile ilgili Diyarbakır Valiliği'nce yapılan yazılı açıklamada, "Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığınca; vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması, mevcut huzur ve güven ortamının devam ettirilmesi, her türlü terör eylemlerinin engellenmesi maksadıyla sorumluluk bölgesinde gerekli tedbirlerin alınmasına devam edilmektedir. Bu kapsamda, 13 Ağustos 2017 Pazar günü Silvan İlçesi Oğuzlar mevkii arasında icra edilen mayın/el yapımı patlayıcı araması esnasında saat 13.30 sıralarında; Kasımlı mevkiinde 1 adet RF komutalı ateşleme anahtarı (telsiz, devre kartı, tol serisi cihaz), 3 adet 8'li pil bloğu ve 2 adet akım arttırıcıdan oluşan ateşleme tertibatı ile yaklaşık 600 metre uzunluğunda elektrik kablosu, 30 litrelik bidon içerisinde benzin-mazot-tiner karışımı ve 1 adet 30 kilogramlık jelikan bidon ile 6 adet mutfak tüpüyle hazırlanmış yaklaşık 500 kilogram Amonyum Nitrat karışımından oluşan patlatılmaya hazır el yapımı patlayıcı düzeneği tespit edilmiştir. Ayrıca, teröristlerin el yapımı patlayıcı düzeneğini gizlemek maksadıyla kullandığı değerlendirilen 10 kilogram çimento ve 10 kilogram alçı bulunmuştur. Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatı doğrultusunda, söz konusu el yapımı patlayıcı düzeneğinin emniyetli bir şekilde imha edilebilmesi maksadıyla, Diyarbakır-Silvan karayolu trafiğe kapatılarak patlayıcı madde imha timi tarafından saat 13.55 sıralarında yerinde tahrip edilmiş, delil olabilecek bulgular muhafaza altına alınmıştır. Patlatma sonrasında Diyarbakır-Silvan karayolu emniyetli bir şekilde trafiğe yeniden açılmıştır. Bölgemizde yaşayan vatandaşların huzur ve güvenliğinin sağlanması, teröristle mücadele harekatı kapsamında yürütülen çalışmalara artan bir azim ve kararlılıkla devam edilmektedir" denildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Patlayıcının imha anı

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: DİYARBAKIR, -

=======================================================

5)YAYALARA ÇARPAN SÜRÜCÜ TERS ŞERİTTEN KAÇMIŞ

ANTALYA'da, camide sabah namazını kıldıktan sonra yaya üst geçidi yerine refüjden yolun karşısına geçmek isteyen 74 yaşındaki Yaşar Esenboğa ve 73 yaşındaki Ali Seydi Cengiz'in yaşamını yitirdiği kaza anının güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Esenboğa ve Cengiz'e çarptıktan sonra karşı şeride çeken otomobil sürücüsünün durmak yerine ters şeritten kaçtı görülüyor. Muratpaşa İlçesi Etiler Mahallesi Evliya Çelebi Caddesi'ndeki kaza, dün saat 06.00'da meydana geldi. Konuksever Mahallesi'nde bir camide sabah namazı kılan Yaşar Esenboğa ve Ali Seydi Cengiz, Etiler Mahallesi'ndeki evlerine dönmek için Evliya Çelebi Caddesi'nden yolun karşısına geçmek istedi. Üst geçit yerine refüjden yolun karşısına geçmeye çalışan Esenboğa ve Cengiz'e, Opera Kavşağı'ndan Mevlana Kavşağı istikametine seyreden ve sürücüsü henüz belirlenemeyen beyaz renkli 07 CNT 11 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle Esenboğa ve Cengiz yola savruldu. Aşırı hızlı olduğu kaydedilen sürücü, olay yerinde durmayarak kaçtı.

Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi'nden yardım istemesi üzerine bölgeye polis ve sağlık görevlileri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin müdahale ettiği Yaşar Esenboğa ve Ali Seydi Cengiz olay yerinde yaşamını yitirdi. Polis ve sağlık görevlilerinin incelemesinden sonra Yaşar Esenboğa ve Ali Seydi Cengiz'in cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi.

KAZA ANI KAMERADA

Polis, görgü tanıklarının verdiği plaka bilgisi üzerine kaçan sürücüyü yakalamak için çalışma başlatırken, bugün kaza anının güvenlik kamera kayıtları ortaya çıktı. Görüntülerde, camiden çıkan Yaşar Esenboğa ile Ali Seydi Cengiz'in Etiler Mahallesi'ne gitmek için refüjden yolun karşısına geçmeye çalıştıkları görülüyor. Esenboğa ile Cengiz, tali yola geldikleri sırada hızla üzerlerine gelen otomobilden kaçmaya çalışıyor. Ancak otomobilin büyük bir hızla çarptığı Yaşar Esenboğa ile Ali Seydi Cengiz yola savruluyor. Otomobilin karşı şeride geçtiğinin yer aldığı görüntülerde, sürücünün durmak yerine olay yerinde ters şeritten kaçtığı görülüyor.

Görüntü Dökümü(güvenlik kamerası)

-----------------------------

İşyeri içindeki güvenlik kamerasından aracın yayalara vuruş anı

İşyeri dışındaki güvenlik kamerasından aracın gelişi ve yayalara vuruş anı.

Dış kameradan ağır çekim aracın yayalara vuruş anı görüntüleri

(Haber: Süleyman EKİN- Kamera: ANTALYA-DHA)

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (Dün geçildi)

-------------------

Esenboğa ve Cengiz'in yerdeki cenazelerinden detay

Polis detayı

Kaza yeri detay

Camiden detay

Terlik ve ayakkabılardan detay

1.52 DK///202 MB

Haber-Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA, -

====================================================

6)KURBANLIK BOĞA 23 BİN LİRAYA SATILDI

KURBAN Bayramı'na sayılı günler kala Bursa'nın en büyük kurbanlık pazarı merkez Osmangazi İlçesi Yunuseli Mahallesi'nde kuruldu. Doğu illerinden getirilen kurbanlıkların satıldığı pazarda en büyük ilgili Muş'tan getirilen 1 ton 200 kilogramağırlığındaki 'Paşa' adlı Simental ırkı boğa çekti. 'Paşa' kurban bayramında kesilmek üzere 4 ortak tarafından 23 bin lira ödenerek satın alındı.

Merkez Osmangazi İlçesi Yunuseli Mahallesi'nde kurulan şehrin en büyük kurbanlık pazarında bayrama 15 gün kala tüm hazırlıklar devam ediyor. 250 çadırın kurulduğu pazarda çadır sayısının önümüzdeki günlerde 500'e ulaşması bekleniyor.

Kurbanlıkları satmak için doğu illerinden gelen satıcılar ise bir aylık süre için 3 bin 500 liraya kiraladıkları yerlerde hırsızlık olaylarına karşı hayvanlarıyla birlikte yatıyorlar.

Her sene Bursa'ya Muş'tan kurbanlık getirdiğini belirten Özcan Bulut, bu yıl Simental ırkı büyükbaş hayvan getirdiğini söyledi. Pazarın en büyük kurbanlığı olan 1 ton 200 kilogram ağırlığındaki 'Paşa' isimli Simental ırkı danayı ilk gün ilk gün 23 bin liraya sattıklarını kaydeden Bulut, Paşa'nın 4 ortak tarafından satın alındığını ve bayrama pazarda kalacağını belirtti.

Enver Oral adlı satıcı da Muş'tan getirdikleri kurbanlıkları bayrama kadar satmayı umduklarını ifade ederek, "850 kilo'dan başlayan kurbanlıklarımız 16-17 bin liraya satılıyor, fiyatlar 8 bin 500 liradan 20- 25 bin liraya kadar değişiyor. Geçen yıla göre fiyatlarda artış var" dedi.

Mehmet Nesim ise, vatandaşlara hizmet için bin 500 kilometre yol katederek geldiklerini belirterek, verdikleri kiranın karşılığını alamadıklarını söyledi. Nesim, "Burada yüzlerce insan hayvanlarıyla kalıyor, binlerce insan kurbanlık almaya geliyor ancak iki tane tuvalet yapmışlar. Duş ve lavabo yok taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışıyorlar. Satıcılar üzerinden Çiftçi Malları Koruma Birliği ve Osmangazi Belediyesi 2-3 bin lira para kazanıyor ama ihtiyaçlarımızı karşılayan yok hizmet yokö diye konuştu.

Tokat'tan Bursa'ya satış için geldiğini belirten Mustafa Kaya ise "üç gün önce geldik 32 hayvanımızdan üçünü sattık 5 bin liradan 20 bin liraya kadar kurbanlıklarımızı var. Bu sene iyi bir Pazar olacağını umuyorumö dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Kurban Pazarından görüntü

1 ton 250 kiloluk dananın görüntüsü

Satıcılarla röportaj

Detaylar

Hüseyin TÜCCAR-Gürkan DURAL/BURSA, -

SÜRE: 5 dakika 14 saniye BOYUT: 166 MB

=====================================================

7)ÖĞRENCİLERDEN VALİ YILMAZ'A ZİYARET

GENÇLİK ve Spor Bakanlığı tarafından 4 yıldır yürütülen Damla Projesi kapsamında çeşitli illerden Burdur'a gelen Damla Projesi gönüllüsü 20 genç Vali Şerif Yılmaz'ı ziyaret etti.

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından 4 yıldır yürütülen Damla Projesi kapsamında çeşitli illerden 20 gönüllü genç Burdur'a geldi. Gençler, Gençlik ve Spor Bakanlığı Müşaviri ve Proje Sorumlusu Metin Ayvazoğlu, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ömer Faruk Şiran ile birlikte Vali Şerif Yılmaz'ı ziyaret etti. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ömer Faruk Şiran, Proje Sorumlusu Metin Ayvazoğlu ve Rukiye Aydın adlı öğrenci proje hakkında Vali Yılmaz'a bilgi verdi.

Valilik toplantı salonunda misafirlerini kabul eden Vali Yılmaz, "Resmi olarak şu işi yapalım, şu projeyi uygulayalım diyen bizleriz ama, bu projelerin ne anlama geldiğini, ne ifade ettiğini birebir yaşayan siz proje gönüllülerisiniz. Bu tarz projelerin hayata geçmesini görmek gerçekten çok güzel. Proje sizler tarafından anlaşıldığı zaman, karşıdaki insanların gönlüne bir damla düşmüş demektir. O damlayı düşürebiliyorsak o bize yeter. Gönülden yaptığınız katkıdan dolayı teşekkür ediyorum" dedi.

Vali Yılmaz, şunları söyledi:

"Ülkemizde belki de en çok ihtiyacını duyduğumuz insanlara manevi olarak dokunabilmek. Bir insanın durumu çok iyi olabilir ancak bazen başının okşanması, bir çocuğun elinin sıkılması, yanaklarının okşanması çok fazla anlam ifade edebiliyor. Bu ufacık dokunuşlar dünyanın veremeyeceği sevgiyi, saygıyı mutluluğu verebiliyor. Şu anda çekirdek aileye doğru küçülme hızla devam ediyor. Onun için de aile toplumun temeli olmasına rağmen, o temel de bir takım sıkıntılar yaşıyoruz. En ufak bir rüzgarda aile etkileniyor. Ailenin temel olduğu bir toplumda da bunun sağlam olması için de işte bu değerlerimize bizim sahip olmamız lazım."

Damla Gönüllüleri, Vali Yılmaz'a ziyaret anısına plaket ve damla rozeti takdim etti. Vali Yılmaz da projede yer alan öğrencilere teşekkür etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Valiyi ziyaretten

Metin Ayvazoğlu'nun anlatımı

Ömer Faruk şiran'ın anlatımı

Rukiye Aydın'ın anlatımı

Detay

4,48"-148 mb

Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

===========================================================

8)FOLKART ACADEMY'NİN TİYATROCULARI İLK OYUNUNU SAHNELEDİ

İZMİR'de, Folkart Academy'nin tiyatro eğitimi alan ilk öğrencileri, eğitimlerinin tamamlanmasının ardından 'Sersefil' adlı müzikalin ön gösterimini yaptı. Christiane adlı uyuşturucu bağımlısı bir genç kızın gerçek hikayesinden esinlenilerek hazırlanan müzikal, 26- 27 Ağustos'ta 86'ncı İzmir Enternasyonal Fuarı'nda (İEF) izleyicilerle buluşacak.

Folkart Academy'de tiyatro eğitimi alan 28 özel sınıf öğrencisi, eğitimlerini tamamladı. Öğrenciler, aldıkları eğitimin ardından ilk olarak dün (pazar) saat 20.30'da Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda, hazırladıkları 'Sersefil' adlı müzikalin ön gösterimini yaptı. 86'ncı İEF'de 26- 27 Ağustos tarihlerinde sahnelenecek müzikal, gençlerin uyuşturucu ile tanışmalarını ve sonrasında yaşadıkları kötü olayları konu alıyor. Korhan Abay'ın, 'Christiane F. hayvanat bahçesi istasyonu çocukları' adlı kitaptan uyarlayarak yazdığı müzikali, Bora Severcan yönetti. Türkiye'deki en iddialı müzikallerden birini sergileyeceklerini söyleyen Bora Severcan, "Çok heyecanlıyım. Yaklaşık 1,5 aydır günde 12 saat çalışıyoruz. Çocuklar 3 aylık bir eğitim aldılar Folkart Akademi'de, bunun üzerine de 1,5 aylık bir çalışma yaptık. 80 kişilik bir ekip olduk. Türkiye'deki en iddialı müzikallerden birini sergileyeceğiz. Çok yorulduk ama emeklerimizin karşılığını gerçekten alıyoruz. Bu da bana büyük keyif veriyor. Oyunumuzu 26 ve 27 Ağustos'ta, İEF'de Fuar Açık Hava Tiyatrosu'nda sergileyeceğiz. Ondan sonra da, bir sosyal sorumluluk projesi adı altında bu oyunun tüm Türkiye'yi gezeceğini tahmin ediyorum" dedi.

FOLKART ACADEMY İÇİN 19 BİN KİŞİ BAŞVURMUŞ

Müzikalde de rol alan aynı zamanda yönetmen Bora Severcan'ın da ağabeyi ünlü oyuncu Volkan Severcan ise, "Folkart Academy projesi bu güne kadar Türkiye'de tiyatro ile ilgili yapılmış en önemli projelerden bir tanesi. 19 tane hoca çalışıyor akademide. Öğrenciler yetenek sınavıyla alınıyor akademiye. 19 bin kişi müracaat etti. 28 öğrenci bu özel eğitimi almaya hak kazandı. 5 aylık çalışmanın sonunda kocaman bir sahnede, üstelik hocalarıyla beraber bir oyunu oynama şansına sahip oldular. Çok güzel bir şey çıktı gerçekten, oyunun hikayesi de son derece önemli. 'Christiane F. hayvanat bahçesi istasyonu çocukları' ve Eroin adlı kitaptan esinlenerek yazılmış bir oyun bu. Recep Gül müziklerini, Candan Günay Tuna dekoru, Yüksel Aymaz ışık tasarımını,

Meltem Yorulmaz koreografiyi yaptı. Önemli olan şey, Folkart gibi büyük bir firmanın böyle bir projeye destek veriyor olması. Mesut Sancak'a, Metin Sancak'a ve tüm Folkart ailesine, kendilerini sanata adamalarından ve sanata verdikleri destekten ötürü teşekkür ediyorum" dedi.

"BU PROJELER BU ŞEHİRDE İŞ YAPAN HERKESİN ASLINDA BİR GÖREVİDİR"

Folkart olarak kazandığımızın bir kısmını sanata, kültüre ve spora harcıyoruz ve biz bunu bir lütuf olarak görmüyoruz diyen Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, "Bu bizim Folkart Academy'nin bir organizasyonu. Folkart Academy, geçtiğimiz sene bu dönemlerde sosyal medya üzerinden başvuru ilanı açtı ve tiyatro eğitimi almak isteyenler başvuru yaptı. 1,5 gün gibi kısa bir sürede yaklaşık 15 bin kişi başvuru yaptı. Bu da bir Türkiye rekoru aslında. Yani bu, İzmirlilerin kültür ve sanata olan ilgisini gösteriyor. 1,5 gün içinde başvuruları kesmek zorunda kaldık, çünkü biz bile başa çıkamayacaktık ve 50 bine doğru gidecekti. Toplam 625 kişi sertifika aldı ve bunların 25'i profesyonel anlamda eğitildi. İşte bugün yaklaşık 5 aylık bir eğitimin sonunda karşımızdalar oyuncularımız, tam olarak 28 kişi. Profesyonel projelerde kendi hocaları ile birlikte oynayacakları bu oyun bambaşka bir şey oldu. Biz, bu şehirde iş yapan bir şirket olarak, kazandığının bir kısmını sanata, kültüre ve spora harcayan bir şirket olarak bunu bir lütuf olarak görmüyoruz. Bu, bu şehirde iş yapan herkesin aslında bir görevidir. Biz bugün çok mutluyuz, çok gururluyuz" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------------

Sahneden görüntü

İzleyicilerden görüntü

Oyunculardan görüntü

Oyundan görüntü

Severcan kardeşlerle röp.

Mesut Sancak ile röp.

Genel ve detay görüntü

( Haber: Mehmet GÜNEY - Kamera: Davut CAN -İZMİR,

=============================================================

9)BURDURLU FASULYE ÜRETİCİSİNİN YÜZÜ GÜLDÜ

TÜRKİYE'nin taze fasulye ihtiyacının yaklaşık yüzde 30'unun karşılandığı Burdur'da bu yıl üreticiler fiyatlardan memnun. Hava şartları nedeniyle üretimin geçen yıla göre yüzde 40-50 oranında azalmasına rağmen fiyatlar üreticiyi mutlu etti.

Burdur merkeze bağlı İnsuyu bölgesinde 20 yıl önce yaklaşık 1000 dekar arazide başlayan fasulye üretimi, bugün 15 bin dekar alana ulaştı. Türkiye'nin taze fasulye ihtiyacının yüzde 30'luk kısmının karşılandığı bölgede temmuz ayı başında hasada başlayan üreticiler fiyatlardan memnun. Fasulye 2.5-3 lira arasında satılıyor.

"YÜZÜMÜZ GÜLDÜ"

Çatağıl Köyü'nde 20 yıldır fasulye üretimi yaptığını anlatan 63 yaşındaki Hasan Akbulut, "Bu yıl havanın kötü gitmesi nedeniyle ürün az ama fiyatlar yüksek olduğu için yüzümüz güldü. Fasulye iyi para ediyor. Ziraat Odası Başkanımız her zaman, her türlü sorunumuzda yanımızda" dedi.

"3 LİRA CİVARINDA SATILIYOR"

Ziraat Odası Başkanı İbrahim Demir, Burdur'un Türkiye'nin taze fasulye üretiminin yüzde 30'unun karşıladığını anlatırken, "Çiftçilerimizin sorunlarını dinledik. Bu yıl fasulyede iklim değişikliklerinden dolayı geçen yıla göre yüzde 40, yüzde 50 oranında verim düşük ancak fiyatlar iyi. 3 lira civarında satılıyor. Çiftçi fiyattan memnun. Günde yaklaşık 250 ton fasulye çeşitli illere gönderiliyor" diye konuştu.

"FASULYE BU YIL İYİ PARA EDİYOR"

Fiyatların bu şekilde devam etmesi halinde çiftçinin 2017 sezonunu memnun tamamlayacağına vurgu yapan Demir, şöyle dedi:

"İnsuyu bölgesinde 15 bin dekar alanda fasulye üretimi yapılıyor. Çevredeki Halıcılar, Lengüme, Bayındır, Kayaaltı, Çine, Taşkapı, Yakaköy ve Çatağıl köylerinde de fasulye üretimi yapılıyor. Bölgede fasulye üretimi çok önemli. Havza bazlı üretim modeli var. Fasulye bu yıl iyi para ediyor ama önümüzdeki yıl para etmeyebiliyor. Çiftçimiz buna alternatif olarak seracılık, küçük ve büyükbaş hayvancılık yapıyor. 'Birinden para kazanamazsam diğerinden kazanırım' diyor. Halbuki fiyatlarda belli bir standart oluşsa, fiyat istikrarı sağlansa bu bölgedeki üretici sadece fasulye üretecektir."

Ziraat Odası Genel Sekreteri Gökhan Yeşilyurt da üreticinin ürününün bereketli olmasını diledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Fasulye satış alanında pazarlık

Kamyonlara yüklenen fasulyeler

RÖP 1: Hasan Akbulut

RÖP 2: İbrahim Demir

RÖP 3: Gökhan Yeşilyurt

Detay

174 MB /// 05.34"

GÖRÜNTÜ DURUMU: Link geçiliyor

(KJ, HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,