Haberler

Dha Yurt Bülteni-8

1)BAKAN ÖZLÜ'DEN BAYRAM TATİLİ AÇIKLAMASI: ÜRETİMDE KAYIP OLMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUMİZMİR Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Müdürlüğü ziyaretinde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, bayram tatilinin uzaması konusunda sanayicilerin yorumları üzerine "Bu bayram ağustosta.

1)BAKAN ÖZLÜ'DEN BAYRAM TATİLİ AÇIKLAMASI: ÜRETİMDE KAYIP OLMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM

İZMİR Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Müdürlüğü ziyaretinde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, bayram tatilinin uzaması konusunda sanayicilerin yorumları üzerine "Bu bayram ağustosta. Fabrikalarımızın bakım onarım zamanlarına denk geldi. Üretimde kayıp olmayacağını düşünüyorum" dedi. Türkiye'nin sıçrama yapmasını istediklerini belirten Özlü, "Sanayide, üretim sıçrama yapmayı istiyoruz. Tüm politikalarımızı, düzenlemelerimizi Bakanlık olarak bunun üzerine yoğunlaştırıyoruz. Amacımız Türkiye'nin bilim merkezi olması, amacımız Türkiye'nin teknoloji üssü olması, amacımız Türkiye'nin ileri bir sanayi ülkesi olmasıdır" diye konuştu.

Bir dizi ziyarette bulunmak üzere üç gün İzmir'de bulunacak olan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Atatürk OSB Müdürlüğü'nde toplantı düzenledi. Toplantıya Bakan Özlü'nün yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, AK Parti ve CHP İzmir milletvekilleri, Atatürk OSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da katıldı. Bakan Özlü, yerleşim alanlarında kalan sanayi sitelerinin ve işletmelerinin kent dışına modernize edilerek taşınmasının zaruri olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Türkiye'nin sanayileşmesi, kalkınması, büyümesi ve dünyanın en önde gelen ülkelerden olmasına katkılarında sizlere çok değer veriyor ve inanıyoruz. Üretim Reform Paketinin hayırlı olmasını diliyorum. Üretimin içinde olan her kesimin görüşleri ve ihtiyaçları bu pakette karşılığını bulmuştur. OSB'lerin gelişmesi, büyümesi, etkinlik alanlarının artması anlamında bu paket derde deva birçok maddeyi kapsamaktadır. Bu paket, OSB'lerimizin önünü açan kanun niteliğindedir. Örneğin yerleşim alanlarında kalan sanayi sitelerinin ve işletmelerinin kent dışına modernize edilerek taşınması zarurettir ama biz 65 işletmemizi mağdur etmeyeceğiz. Bu kadar sayıdaki işletmenin maliyeti 20 milyar liraya yakın tutuyor. Bu taşıma masraflarını kredi ile destekleyeceğiz. 30 metrekare, 100 metrekarede üretim yapmak kolay değil. Bu ölçek doğru ölçek değil. Bu siteleri daha modern, geniş mekanlara taşıyacağız. Yüksek parsel fiyatlarına üst limit getirilmesi konusu OSB'lerin emlakçılık yapmamaları üzerine kuruldu. Bu yüzde 25 sınırı OSB yönetimlerine getirilen sınırlama. Yoksa bir sanayici başkasına satış yapıyor, buna diyecek bir şey yok. Karşılıklı anlaşmaya bağlı."

"60 YILLIK OSB TECRÜBESİNİ YURT DIŞINA AKTARMANIN ZAMANI GELDİ"

Türkiye'nin 60 yıllık OSB tecrübesini yurt dışına aktarmanın zamanı olduğunu vurgulayan Bakan Özlü, "Üretim Reform Paketi'nin en büyük hedeflerinden biri yurt dışında yapılan OSB yatırımlarını sağlam yasal zemine kavuşturmak olmuştur. 300'ün üzerinde OSB, 50 bini aşkın parselde üretim yapıyor. Boş alanların da üretime kazandırılmasıyla 2 milyon 200 bin istihdam olacak. Sanayi sitelerimizin daha iyi şartlarda, teknolojik imkanlarını kullanarak verimli, güvenli bir şekilde büyümesi için çalışacağız. Katma değeri yük7sek, kaliteli ürünlerle ihracat modeline doğru ilerliyoruz. Türkiye'nin sıçrama yapması istiyoruz. Sanayide, üretim sıçrama yapmayı istiyoruz. Tüm politikalarımızı, düzenlemelerimizi Bakanlık olarak bunun üzerine yoğunlaştırıyoruz. Amacımız Türkiye'nin bilim merkezi olması, amacımız Türkiye'nin teknoloji üssü olması, amacımız Türkiye'nin ileri bir sanayi ülkesi olmasıdır" dedi.

"BAYRAM TATİLİ FABRİKALARIN BAKIM ONARIM DÖNEMİNE DENK GELDİ"

Bakan Özlü, bayram tatilinin uzaması konusunda sanayicilerin yorumları üzerine ise şöyle konuştu:

"Sizler sanayicisiniz. Genelde üretim yerleri bir yılda 3 hafta tatile girer. Fabrikayı kapatır, bakım onarım yapar. Ramazan ve Kurban Bayramları kışın olsa durum farklı yazın farklı. Bu bayram ağustosta. Fabrikalarımızın bakım onarım zamanlarına denk geldi. Üretimde kayıp olmayacağını düşünüyorum. Yurtdışında da tatil var. Mesela İsrail'de hep tatil vardır. Paskalya diye bir şey var. Yılbaşında 1 hafta 10 gün tatil var. Elbette gönlümüz çalışmaktan ve üretmekten yana. Gümrükler çalışıyor. Bunun çok ciddi bir handikap olmadığı kanaatindeyim."

Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız da konuşmasında komisyon çalışmalarından bahsederek, şöyle dedi:

"Meclis kapanmadan önce komisyon olarak genel kuruldan karar çıkardık. Yaz döneminde saha çalışmaları yapalım diye. Şuana kadar başta Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olmak üzere diğer bakanlıklarla birlikte komisyondan 8 kanun tasarısını tüm üye arkadaşların desteği ile geçirdik. Bunların 6'sı yasalaştı 2'si genel kurulda. Türkiye'de bir şeyi değiştirdik. Nedir o değiştirdiğimiz şey; tarafları bir araya getirmek, ortak aklı bulmak, kamu ve özel sektörün sorununu tespit edip çözümü birlikte temin etmesini sağlamak. Birlikte hedeflere doğru el ele huzura kavuşmak. 15 yılda ülkemiz çok büyük atılımlara imza attı. Bunu kamunun payı olduğu kadar özellikle AK Parti iktidarımızın sanayi ve ticaret odaklı yaklaşımı, meclis desteği, sanayicilerin üretim ve ihracatı ile gerçekleşirdik. Yeni bir faz eşiğindeyiz. Üretiyoruz, satıyoruz ama bu fazla bir şey daha yapmamız lazım. O şey sanayinin dönüşümünü gerçekleştirmek suretiyle katma değeri yüksek yatay inovasyonla,  AR-GE ile marka tasarımla yeni bir aşamaya geçmek. Bunun için çalışıyoruz."

"TATİL KONUSUNA TAKILMAYALIM"

Altunyıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tatil konusuna takılmayalım. Çalışan ve üreten Türkiye, tatilde de üretir tatil olmayan dönemlerde de üretir. Özellikle kamuda üreten zaten bu kısım idari izinde olduğu için gümrüklerimiz 7/24 açık. İhracata devam edin. Türkiye'ye döviz kazandırmaya devam edin. Üretimleri de bu dönemde sürdüren olacaktır. Eğer planlarımız yetkin ve yeterli ilse bu konular bizim için engel değil. Üretiyoruz, Türkiye çalışıyor. Bayram döneminde de ihracat için engel yok."

"TÜRKİYE'DE BAYRAMDAN ÇOK BİR ŞEY YOK"

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar bayram tatili hakkında değerlendirmede bulunarak, "Türkiye'de bayramdan çok bir şey yok. Bir de bu bayramları birleştiğimizde çalışan gün sayısına baktığımızda 210- 220 gün kalıyor. Bizim gibi rekabet mecburiyeti olan ülkelerde tatil olaylarını göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Dünyada her evde Türk malı düşüncesiyle üretiyoruz. Turizm sektörüne hak veriyoruz ama üretimi durdurmadan alternatif bulunmasını ümit ediyoruz" açıklamasında bulundu.

"TÜRKİYE'NİN ÇALIŞMASI LAZIM. TEK GÜNÜNÜ BOŞ GEÇİRMEMESİ LAZIM"

Toplantının açılış konuşmasını yapan Atatürk OSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, "Biz sanayicilerin bayram tatillerinin uzatılması konusunda sıkıntılarımız var. Çarşamba, perşembe ve cumanın tatil edilmesi, kamunun tatil yaparken bizim çalışanlarımızın tatil yapmaması ikilem oluşturuyor. Kamu kuruluşları kapalı olduğundan ithalat, ihracat her türlü iş duruyor. Türkiye'nin çalışması lazım. Tek gününü boş geçirmemesi lazım. Turizm ayağı daha iyi iş yapacak derken sanayi ve şehir yaşantısını durdurmak ne kadar doğru takdirinize sunuyorum" dedi. Ulaşım konusunda da sorunları paylaşan Uğurtaş, "İzmir'in bugün ulaşımı sabah ve akşam saatlerinde durdu. Alternatif yollarımız da yok. Üçkuyular'dan Atatürk OSB'nin batısından çıkacak tüp geçiş projesi konusu var. Şuanda İzmir'de mutabakat var. Kimsenin farklı düşünmediğini biliyorum. Biz bu projenin başlangıç tarihini bekliyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

Faruk Özlü'nün konuşması

Ziya Altunyaldız'ın konuşması

Hilmi Uğurtaş'ın konuşması

Ender Yorgancılar'ın konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber : Timur TARLIĞ - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,

======================================================

2)CHP'Lİ AKAYDIN: MİKROSKOBİK DÜZEYDE BİLE FETÖ BAĞLANTISI KURAMAZLAR

ANTALYA Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak', 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama', 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından resen soruşturma başlattığı CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, "FETÖ'den her türlü mağduriyeti yaşamış Mustafa Akaydın, FETÖ'cülükle suçlanacak. Mikroskobik düzeyde bile bağlantı kuramazlar" dedi.

CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 15 Temmuz olayı hakkındaki açıklamaları için başlattığı soruşturmaya yönelik açıklamada bulundu. Mustafa Akaydın 3 gerekçeyle hakkında soruşturma açıldığını hatırlatarak, 'FETÖ üyesi olmak' suçlamasının çok komik olduğunu söyledi. Antalya'da FETÖ'cülükle suçlanacak en son kişinin kendisi olduğunu belirten Akaydın, "Suçlamaya el insaf diye cevap vermek istiyorum. 2008 yılında Akdeniz Rektörlüğü seçimlerinde birinci seçilmeme rağmen dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yerime ikinci sıradaki Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe'yi atadı. Bu rektör şimdi FETÖ'den tutuklu. Gül'ün atadığı birçok rektör FETÖ'den ya yargılanıyor ya da tutuklu ama ben FETÖ'cülükle suçlanıyorum. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemimde, özel görevli gönderilen meşhur savcı Osman Şanal tarafından 2 yıl boyunca taciz edildim. Hiçbir açığımı bulamadı, uyduruktan bir dava açtı ama şimdi kendisi FETÖ'den cezaevinde. O dönem Akdeniz Üniversitesi'ne yaptığı en güzel projelerden birinin inşaatı nedeniyle sorgular geçirdim. Sonradan öğrendim ki beni sorgulayan YÖK denetçileri de FETÖ'den açığa alındılar. FETÖ'den her türlü mağduriyeti yaşamış Mustafa Akaydın, FETÖ'cülükle suçlanacak. Mikroskobik düzeyde bile bağlantı kuramazlar" dedi.

'SORULARIMIN ALTINDAN KALKAMIYORLAR'

Bazı televizyon ve gazetelerde kendisi hakkındaki haberlerin yakıştırma ve cımbızlama olduğunu dile getiren Mustafa Akaydın, Başbakan Binali Yıldırım'ın yalan söylediğini iddia etti. Akaydın, "Başbakan Temelli'de bir açılışta dedi ki 'Mustafa Akaydın 17-25 Aralık'ta Pensilvanya'da idi.' Uçuş kayıtlarına baksınlar, ben ABD'ye bahsedilen tarihten 6 ay önce çıkış yapmışım. O da kızımın sağlık sorunları nedeniyle Dallas-Teksas'a gittim. Bunlarla varacakları bir nokta yok. Ben muhalefet milletvekiliyim ve aynı zamanda bilim adamıyım. Bilim adamı tabiatı sorgular, muhalefet milletvekili de iktidarı sorgular. Bazen benim yaptığım gibi sivri dili de sorgulayabilir. Sorduğum soruların altından kalkamadıkları için beni linç etmeye kalkmasınlar" diye konuştu.

'AKILLARINI BAŞLARINA DEVŞİRMEZLERSE'

"En kısa zamanda akıllarını başlarına devşirmezlerse ise, Türkiye'yi bir uzlaşma noktasına götürmezler ise, KHK'ler ile suçsuz insanları mağduriyetlerine sebep olurlarsa bu ülkenin istikbalini iyi görmüyorum" diyen Mustafa Akaydın, sorularına iktidarın cevap veremediğini söyledi. Akaydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ben 250 insan niye şehit edildi diye soruyorum. Ben bu insanların haklarını koruyorum, bu insanlara karşı haksızlık etmiyorum. Devletin ordusunun yüzde 1.5'u darbe teşebbüsüne katılmış. Darbe teşebbüsü olmadı demiyorum ama bunun tiyatro tarafı da vardır. Buna açıklama getirin diyorum. Cumhurbaşkanı neden darbe için 'Bu yüce Allah'ın bana bir lütfudur' diyor? Bunun bir açıklaması olması lazım. Sonradan da diyor ki 'Yüce Rabbim bizi affetsin.' Bu iki cümle birbiri ile çelişki içeriyor. Affetsin lafı 'Bizim hatalarımız da var' demek. Açıklayın hatalarınızı. Ortalık birbirine giriyor ama Başbakan'ın haberi yok. Cumhurbaşkanı 'Ben bunu eniştemden öğrendim' diyor. Bunu söyleyen kişi eğer aşiret devletinin cumhurbaşkanı değilse o görevde durmaması lazım. Darbe teşebbüsünün öngörüldüğü çok belli. Niçin darbe komisyonuna Hulusi Akar ve Hakan Fidan ifade vermiyor? 28 şehidi ve 2 bin gaziyi köprülere, şuraya buraya yönlendiriyorsun, hiç mi bir bakanınız, milletvekiliniz yok o tankların önüne gidecek? Memleketin bu hale gelmesinden siz sorumlusunuz. Niye siz gitmiyorsunuz, niye Hayati Yazıcı gitmiyor? Niye Başbakan tünelde saklanıyor? Niye İçişleri Bakanı doğruysa Gürcistan sınırında havada uçuş yapıyor? Bu sorgular çıldırtıyor, korkutuyor."

'BU ADAMIN SESİNİ KESİN'

Linç zihniyetiyle üstüne gelindiğini söyleyen Mustafa Akaydın, başsavcıyı kişisel olarak suçlamadığını ama yukarıdan emir aldığını ileri sürdü. Akaydın, "'Bu adamın sesini kesin' diye emir aldıkları belli. Çünkü Türkiye'de adalet böyle işliyor. Cumhurbaşkanı Antalya'ya geldikten sonra soruşturmanın açılması tesadüfi değil. Sanıyorum Antalya'nın yerel Ak Partili güçleri bir şey yapıyor. Beni geçmişte AKDİM'in kahvaltısına katılmakla suçluyorlar. 17-25 Aralık'tan önce FETÖ'nün Antalya'daki temsilcileri el üstünde tutuluyordu. Benim katıldığım kahvaltıda Ak Parti'nin milletvekili, şimdiki il başkanı ve dört de Ak Parti yönetimi kurulu üyesi var. Yani el insaf, söylenecek bir şey yok" dedi.

'ALNIMIN AKIYLA YARGILANACAĞIM'

Yasal süreçle ilgili de açıklama yapan Mustafa Akaydın, savcının iddiaları ile ilgili bir fezleke hazırlayacağını, bu fezlekenin meclise geleceğini söyledi. Fezlekenin mecliste tartışılacağını belirten Akaydın, "İktidar partisinin çoğunlukta olduğu mecliste dokunulmazlığımın kaldırılması ne şekilde değerlendireceği açık ve net. Ondan sonra da alnımızın akıyla yargılanacağım" dedi.

NEDEN SORUŞTURMA AÇILDI?

Başsavcılıktan yapılan açıklamada, CHP Milletvekili Mustafa Akaydın'ın, Antalya'da 3 Ağustos'ta gazetecilere yaptığı açıklamadaki sözleri nedeniyle soruşturma başlatıldığı kaydedildi. Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz imzalı açıklamada, Akaydın hakkında 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak', 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama', 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından resen soruşturma başlatıldığı belirtildi. Mustafa Akaydın'ın, "15 Temmuz olayı bir tiyatrodur, evcilik oyunudur, ben TV'den komedi izler gibi izledim. 250 insanı bizzat devlet öldürmüştür" dediği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

Mustafa Akaydın'ın açıkalamaları

Haber : Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

=========================================================

3)GAZİANTEP'TE YANAN FABRİKANIN SAHİBİNE HALEN ULAŞILAMADI

GAZİANTEP'te, Organize Sanayi Bölgesi'ndeki iplik fabrikasının depo bölümünde başlayan ve itfaiyenin 12 saatlik çalışmasıyla kontrol altına alınan yangında kaybolan fabrika sahibi 63 yaşındaki Tuncay Kara'yı arama çalışmaları devam ediyor. İtfaiyenin soğutma çalışmalarını sürdürdüğü olay yerinde, AFAD, UMKE ekipleri ve fabrika çalışanları da Kara'yı bulmak için çalışma yapıyor.Geçen pazartesi günü saat 16'00 sıralarında Organize Sanayi Bölgesi'ndeki iplik fabrikasında başlayan yangın, itfaiyenin 12 saat süren çalışmasıyla kontrol altına alındı. Tamamen söndürülen ve hasar meydana gelen yangın sonrası ulaşılamayan ve görgü tanıklarının, yangın sırasında fabrikaya girdiğini gördüklerini Tuncay Kara'nın bulunması için de arama çalışmaları başlatıldı. Kara'nın bulunması için AFAD UMKE, itfaiye, sağlık görevlileri ve işçilerden oluşan 100 kişilik ekip, fabrikada arama çalışması yürütüyor. Kara'ya henüz ulaşılamazken, hasar gören fabrikadaki molozlar da temizleniyor.

Devam eden çalışmalar hakkında bilgi veren Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Cafer Yılmaz, arama çalışmalarının 2'nci gününde UMKE'yi de dahil edildiğini söyledi. Bugün akşama kadar 100 kişilik bir ekip ile Tuncay Kara'nın görüldüğünün iddia edilen yerlerde arama çalışmaların devam edeceğini söyleyen Yılmaz, şöyle dedi:

"Bugün arama çalışmalarının 2'nci günü bugün AFAD ve itfaiye ekiplerini yanına UMKE ekiplerini de dahil ettik. Fabrika işçileri ile birlikte toplamda 100 kişilik bir ekip ile arama faaliyetlerimiz devam ediyor. Çalışmalar kapsamında alanı 8 bölüme ayırdık ve yarısını bitirdik. Bugün de geri kalan kızmanı bitirmeyi hedefliyoruz. Arama çalışmalarında özellikle Tuncay Kara'nın görüldüğü iddia edilen alanlara yoğunlaştık. Bugün akşama doğru en son görüldüğü alanların taramasına bitirmiş olacağız."

Arama çalışmalarına rağmen Kara'dan haber alınamazken, Kara'nın yakınları da gelecek haber için fabrikadaki bekleyişini sürdürüyor.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

Olay yeri

Olay yerindeki soğutma çalışmaları

Cafer Yılmaz ile röp.

Genel ve detay görüntüler

( Haber : Ahmet SOYDOĞAN-Kamera: Mustafa KANLI GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 150 MB

=========================================================

4)DEPREM ANITINDAKİ KİRLİLİĞE BAŞKAN İSYAN ETTİ

YALOVA'da, Marmara Depremi'nde yıkılan binaların enkazlarıyla oluşturulan Deprem Anıtı'nda yer alan ölenlerin isimlerinin bulunduğu mermer bloklara boyayla zarar verildi. Yalova Belediye Başkanı CHP'liVefa Salman, anma törenleri için anıtın temizliğini yaptırtarak, bu duruma tepki gösterdi. Salman, "Artık bıktık. Anlayamıyorve anlam veremiyorum. Vandallar durmuyorö dedi.

Yalova'da 65 dönüm alanda kurulu 17 Ağustos Parkı'ndaki Deprem Anıtı'nın mermer bloklarının kimliği belirsiz kişi veya kişilerce sprey boyayla boyanması ardından Yalova Belediyesi ekipleri harekete geçerek anıtı temizledi. Belediye Başkanı Vefa Salman  bu duruma adeta isyan etti. Salman, şöyle dedi: "Kullanmak istemediğim bir kelime ama artık literatüre de girdi; Vandalizm, Vandallar. Bunlar kimdir nedir yaşları kaçtır? Türkiye'nin her tarafında var. Hani nasıl uyuşturucu bir belaysa bu ülkenin başında bu da başka türlü bir dert ve bela. Ne zevk alırlar anlayamıyorum. İnanın senede burası 8-10 sefer temizleniyor. 8-10 defa yazılan yazılar temizleniyor, üstü örtünüyor, ortadan kaldırılıyor ama bitmiyor. Sadece burası da değil. Doğu sahilinde Yürüyen Köşk yolunu yaptık. Atatürk'ün Yalova'ya geliş yıldönümünü kutlayacağız. Haftada bir orda da ya bir çizik atmışlar ya bir şeyler yazmışlar. Benim çalışan personel arkadaşlarım, mesai arkadaşlarım da bıktı. Kırıyorlar, döküyorlar. O para onların da parası. Onların da vergilerinden karşılanıyor bunlar. Yazıktır, günahtır. Çalışan insanlar da emek veriyor. Hiç olmazsa onların emeklerine saygı duymaları lazım. Orayı da bir insanın temizlediğini, bakım onarımını bir insanın yaptığını bilmeleri lazım.  Normal ruh sağlığı olan bir insan bunu yapmaz. Anlayamıyor ve anlam veremiyorum. Ne zevk alıyorlar? Nasıl bir keyif alıyorlar ? Gerçekten ben de bunu çok merak ediyorum."

Başkan Vefa Salman, yaptığı açıklama ardından temizlik çalışmalarını inceledi.

2 BİN 504 KİŞİNİN İSMİ VAR

Depremde Yalova'da hayatını kaybeden 2 bin 504 kişinin isminin yazılı olduğu beton blokları, iki oda halindeki fotoğraf sergisi ve 12 metrelik paslanmaz çelikten oluşan dikey bloktan oluşan Deprem Anıtı, parkın içinde en dikkati çeken bölümü oluşturuyor. Dairesel 40 metre çapındaki alana kurulan anıt, gelecek ve yaşamı temsil ederken, 12 metrelik çelik blok da geceyi- gündüzü, yılın 12 ayını simgeliyor. Marmara Depremi'nde 2 bin 504 kişinin öldüğü Yalova'da, 4 bin 505 kişi yaralanmış, 1440'ı ağır olmak üzere toplam 33 bin 708 bina hasar görmüştü.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

-Anıttan genel görüntü

-Anıtın ekiplerce temizlenmesi

-Başkanın incelemeleri

-Başkan ile röportaj

(boyut: 81,6 mb) (süre: 2.33 dk)

Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, (DHA

=======================================================

5)İÇME SUYU ŞEBEKESİNDE ANIT MEZAR ÇIKTI

AYDIN'da, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) 21. Aydın Bölge Müdürlüğü tarafından Efeler İlçesi'ne yapılan içme suyu isale hattının kazı çalışmalarında, Roma dönemine ait olduğu sanılan anıt mezar bulundu. Olay, bu sabah Veysipaşa Mahallesi Çankaya Caddesi üzerinde meydana geldi. DSİ'nin içme suyu isale hattı kazısı yapan şirket işçileri, kazı yaparken kepçenin kaya parçasına çarptığını fark etti. Kepçe operatörü ve işçiler, kazdıkları çukura baktıklarında bir anıt mezar olduğunu görünce çalışmayı durdurdu. Durum ise Müze Müdürlüğü yetkililerine bildirdi. Kazı yapılan yere gelen yetkililer, anıt mezarı inceledikten sonra Roma dönemine ait olabileceği ifade edilerek çalışmaları 15 gün durdurdu. Anıt mezar yapılan incelemelerin ardından içme suyu isale hattı çalışmalarına devam edileceği öğrenildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

Anıt mezardan görüntü

Genel ve Detay görüntü

(Haber- Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN,

==================================================

6)HASTANEYİ CESET KOKUSU SARDI, BELEDİYE GÜL SUYU SIKTI

TOKAT'ın Niksar ilçesinden otopsi yapılmak üzere dün Tokat Devlet Hastanesi morguna getirilen 75 yaşındaki Alim Köksal'ın cesedinin kokusu hastane yayılıncça hasta v eyakınları rahatsız oldu. Hastane konuyla ilgili açıklama yaptı.

Niksar ilçe merkezindeki Yusufşah Mahallesi Şehit Pilot Binbaşı Akıl Erdem Sokak'ta tek katlı müstakil evde yalnız yaşayan işçi emeklisi Alim Köksal'ın cesedi dün damadı Süleyman Koper tarafından yatak odasında buldu. 5 gün önce öldüğü belirlenen Alim Köksal'ın kalp hastası olduğu öğrenildi. Olay yerine gelen polis ekiplerinin incelemelerinin ardından otopsi yapılmak dün akşam saatlerinde Tokat Devlet Hastanesini morguna getirildi. Otopsiye alınan Köksal'ın cesedinin kokusu sabah saatlerinde hastane içerisine yayıldı. Hastaneye tedavi olmak için gidenler hastane içerisinde burunlarına mendil tutarak gezdi. Vatandaşlar hastane içerisinde ağır bir koku olduğunu ve rahatsız olduklarını söyledi.  otopsinin tamamlanmasının ardından Köksal'ın cenazesi ise Niksar Belediyesine ait cenaze aracı ile toprağa verilmek üzere ilçeye gönderildi.

HASTANE AÇIKLAMA YAPTI

Tokat Devlet Hastanesi ise konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"15.08.2017 tarihinde saat 18.45'te Niksar ilçesinden yakınları tarafından yaklaşık 5 gün önce vefat ettiği belirtilen Alim Köksal isimli ceset savcılık makamının talimatı üzerine otopsi yapılmak üzere hastanemize getirilerek morga konulmuştur. Nöbetçi savcı tarafından otopsi işleminin ertesi sabah yapılacağının belirtilmesi üzerine ceset morgta bekletilmiştir. Nöbetçi savcı tarafından otopsi işlemi 16.08.2017 tarihinde saat 08: 30 gibi başlatıp saat 11.00 gibi bitirilerek ceset sahipleri tarafından hastane morgundan alınmıştır. Çürümüş cesetin kokusu hastanemiz morgundan, laboratuvar, alt kat poliklinikler ve bahçede hissedilmiştir. Cesedin hastanemizden alınmasının hemen ardından hastane yönetimimizce kokudan etkilenen tüm alanlar temizletilmiş,  ayrıca Tokat Belediyesinin desteğiyle temizlenen alanlara gül kokusu sıkılarak kötü koku bertaraf edilmiştir."

Görüntü Dökümü

-----------------------------

-Hastaneden görüntüler

-Koku nedeni ile burunlarını kapatan hasta veyakınları

-Cenazenin götrülüşü

-Detaylar

Haber-Kamera:  Fatih YILMAZ/TOKAT,

(122 mb)

=========================================================

7)ŞEHİT ANNESİ İSTEĞİNİ YERİNE GETİREN, KAYMAKAM GÜLENÇ'E KÜRTÇE TEŞEKKÜR ETTİ

DİYARBAKIR'ın Bismil İlçe Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili Turgay Gülenç, şehit annesi Hacı Muhsine Yıldız'ın isteği üzerine Esentepe Mahallesi'ndeki evine giden yola parke taşı döşemesini sağlayarak, yeni yapılan parka da şehit oğlu Erdal Yıldız adını verdi. HDP İlçe Başkanı eski yardımcısı Mehmet Pınar da, hizmetlerinden dolayı Başkanvekili Gülenç'e teşekkür etti.

25 Kasım 1996 yılında Bingöl Kiğı İlçesi İlbey Vadisi'nde vatani görevini yaparken, teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Erdal Yıldız'ın annesi Hacı Muhsine Yıldız'ın talebi üzerine, Bismil İlçesi Esentepe Mahallesi'ndeki 1 kilometrelik şose yol, Kaymakam ve Belediye Başkanvekili Turgay Gülenç'in talimatı ile bir ay içerisinde yapılarak hizmete girdi.

Bismil Belediye Başkanvekili Turgay Gülenç, Esentepe Mahallesi'ne ziyaretleri sırasında, kendisini karşılayan mahalleli kadınlarla tercüman aracılığı ile konuşarak sorunlarını dinledi. Burada şehit annesi olduğunu öğrendiği Hacı Muhsine Yıldız'ın, 1 kilometrelik yolunun yapılması yonünde talepte bulunduğunu belirten Başkanvekili Gülenç, "Yaklaşık 2 ay önce mahalle ziyaretimizde şehit Erdal Yıldız'ın annesi Hacı Muhsine Yıldız, evine giden 1 kilometrelik yolun yapılması talebinde bulundu. Kısa süre içerisinde çalışmalara başlayarak yolu tamamladık. Ayrıca Esentepe Mahallesi'nde yaptığımız parka da şehidimizin adını verdik. Şehit Erdal Yıldız Parkı'nın açılışını da yine aile ile birlikte yaptık. Başta şehit aileleri olmak üzere ilçe merkezinde veya köylerde olsun, vatandaşlarımıza hizmet etmek, boynumuzun borcu. Devletin imkanlarını, halkın hizmetine sunuyoruz. Huzur ve güvenin sağlanmasıyla birlikte ihtiyaç duyulan hizmetleri de bir bir yapmaya devam ediyoruz. Bir çok güzel projemiz var. Bunları imkanlarımız ölçüsünde hayata geçiriyoruz" dedi.

Türkçe bilmediği için Kürtçe konuşan şehit Erdal Yıldız'ın annesi Hacı Muhsine Yıldız, Belediye Başkanvemiyi Turgay Gülenç'e teşekkür ederek, "30 yıl önce Bismil'le taşındık. Keşke bu Kaymakam 30 yıl önce burada görev yapsaydı. 20 yıl önce oğlum şehit oldu. Kaymakam beye rica ettim evimizin yolunu yaptı. Gece namazında kaymakam ve arkadaşlarına dua ediyorum. Allah onlardan razı olsun, Allah yardımcıları olsun. Kaymakam bey oğlumu işe almasıyla beni daha da mutlu etti. Allah devletimizi başımızdan eksik etmesin ve devletimizi daha da büyütsün inşallah" diye konuştu.

Annesinin Kürtçe yaptığı konuşmayı Türkçe olarak aktaran şehidin kardeşi Niyazi Yıldız da, "Sayın belediye başkanına ve kaymakamımıza sonsöz teşekkür ediyorum. 30 yıldır biz böyle bir hizmet görmedik. Keşke kaymakamımız 30 yıl önce Bismil'e gelmiş olsaydı, bu çalışmalar 30 yıl önce olacaktı. Ayrıca sayın kaymakamımız anneme verdiği sözü yerine getirdi. Bismil'de yapılan parkların birine de şehit abimizin ismini vererek parkın açılışını da beraber yaptık. Bunun için de belediye başkanımıza ve belediye çalışanlarına sonsöz teşekkürlerimi iletmek istiyorum" diye konuştu.

HDP Bismil İlçe Başkanı eski yardımcısı ve Buğday Pazarı Kooperatif Başkanı Mehmet Pınar da, çalışmalarından ve hizmetlerinden dolayı Belediye Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Kaymakam Turgay Gülenç'e teşekkür etti. Önceki belediyelerin yapamadığını yaptığını anlatan Pınar, "Kayyum gelmeden önce belediyeye çok gittik ama bir türlü buğday pazarına asfalt yapamıyorlardı. Allah kaymakam beyden razı olsun. Belediyede göreve başladıktan sonra buraya asfalt yapmaya başladı. O olmasaydı burayı kimse asfaltlama yapamayacaktı. Daha önce kışın çamurdan, yazın da tozdan fazla duramıyorduk. Allah kaymakam beyden razı olsun havaalanı gibi bir yol yaptı. Allah Kaymakam beyden razı olsun biz ondan çok razıyız. Bu başkan ne kadar görevde kalırsa Bismil için o kadar iyidir. Kamyon garajı, sebze hali, buğday pazarı, terminal ve ilçe otogarı yapıyor. Bu hizmetlerle Bismil daha da güzel olacak" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

Şehit annesi Hacı Muhsine Yıldız'ın Kürtçe konuşması

Şehit Kardeşi Niyazi Yıldız'ın konuşması

Mehmet Pınar'ın konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ahmet ÜN/BİSMİL (Diyarbakır), -

=========================================================

8)İNTİHAR ETTİ DİYE HASTANEYE KALDIRILDI, DARP EDİLEREK ÖLDÜRÜLDÜĞÜ ORTAYA ÇIKTI

İZMİR'in Kınık İlçesi'nde, eşi ve kayınpederi tarafından ilaç içip intihar ettiği iddiasıyla hastaneye kaldırılan 26 yaşındaki Yonca Duman, hastanede yaşamını yitirdi. Yapılan otopsisinde darp edilerek öldürüldüğü ortaya çıkan Duman'ın gözü yaşlı annesi Meral Acar, "Katillerin cezalarını çekmesini istiyorum" dedi.

Olay, Pazartesi günü sabah saatlerinde Yukarı Mahalle Aşık İbrahim Sokak'ta meydana geldi. Evli ve iki çocuk annesi Yonca Duman, eşi M.D. ile kayınpederi H.D. tarafından ilaç içerek intihar ettiği iddiasıyla Dr. Faruk İlker Bergama Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedavi edilen Duman, evine döndükten kısa bir süre sonra tekrar rahatsızlandı. Aynı hastaneye getirilen Duman'ın kalbi durdu. Doktorların müdahalesine rağmen Duman, hayatını kaybetti. Duman'ın vücudundaki darp izlerinden ve dişlerindeki kırıklardan şüphelenen doktor, durumu polise bildirdi. Savcının incelemesinin ardından Duman'ın cesedi İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Otopsisi yapılan Duman'ın ön otopsisinde darp edilerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Duman'ın hayatını kaybettiği gün aile yakınlarıyla hastane bahçesinde tartışan eşi M.D. ve kayınpeder H.D. gözaltına alındı. İki şüpheli ifadelerinde Yonca Duman'ın ilaç içerek intihar ettiğini söyledi. İfadeleri alınan iki şüpheli daha sonra serbest bırakıldı.

CENAZESİ ADLİ TIPTAN ALINDI

Talihsiz kadının cenazesi morgdan amcası Mutlu Acar tarafından alındı. Yeğenin ölümünden eşi M.D. ile kayınpederi H.D.'den şüphelendikleri belirten Acar, "Pazartesi günü yeğenim intihar etti diye eşi ve kayınpederi tarafından hastaneye kaldırılmış. Sonra eve döndüklerinde tekrar fenalaşmış ve hastanede ölmüş. Doktor dişlerindeki kırıkları ve vücudundaki izleri gösterdi. Ön otopsisinde de darp nedeniyle öldüğü ortaya çıktı. Yeğenimin katillerinin bulunmasını istiyorum. Kayınpederi ilk hastaneye gittiklerinde kendisi polise giderek intihar etti diye ifade vermiş. Yani önceden almış" dedi.

Kızını kaybeden ve gözyaşlarına boğulan  Anne Meral Acar, "Kızımın katilinin bulunmasını istiyorum" dedi. Amca Eyüp Acar ise, " Damadımız ve babası gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Kadına şiddet daha ne kadar sürecek. Böyle erkekler ölsün daha iyi. Acımız büyük" dedi.

Olayın yaşandığı gün hastane bahçesinde M.D. ile H.D.'nin kendisini darp ettiğini öne süren hala Fatma Acar, "Daha önce de yeğenim darp edilmişti. Tepecik hastanesinde tedavi gördü. Ben de Pazartesi akşama hastanenin bahçesinde aynı aile tarafından darp edildim. Katillerin cezasını çekmesini istiyorum. Kadın cinayetlerine artık dur diyelim. Bugün benim yeğenim öldürüldü. Bu cinayetler dursun artık. Yeğenim tek suçu yaşadıklarını anlatmayıp sessiz olmaktı" şeklinde konuştu. Yonca Duman'ın cenazesi Yalnızevler Cemevi'nde düzenlenecek törenin ardından  kadınlar tarafından toprağa verilecek.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

Amca Mutlu Acar ile röportaj

Cenazenin morgdan alınışı

Anne Meral Acar ile röportaj

Amca Eyüp Acar ile röportaj

Hala Fatma Acar ile röportaj

Evden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber : Mehmet CANDAN – Kamera: Yasin TİNBEK / İZMİR,

=======================================================

9)17 YAŞINDAKİ KIZA TECAVÜZLE SUÇLANAN GENCİN SERBEST KALMASINA ANNEDEN TEPKİ

ANTALYA'da sosyal medyadan tanıştıktan sonra buluştuğu 17 yaşındaki B.T. adlı kıza pansiyonda tecavüz edip, çişini içirtip, dışkısını yedirip bunları kameraya kaydettiği suçlamasıyla tutuklu yargılanan kafe işletmecisi 20 yaşındaki Davut E., adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Karara tepki gösteren B.T.'nin annesi 42 yaşındaki Ö.Y., adliyeden gözyaşları içinde ayrıldı.

Antalya'da kan donduran olay, tecavüze uğrayıp, idrar içirilip, dışkı yedirildiği öne sürülen B.T.'nin annesi Ö.Y.'ye, 'Senin kızınla iki defa ilişkiye girdim. Kızını sinkaf ettim' yazılı telefon mesajıyla ortaya çıktı. Kızın annesi Ö.Y., mesajı gönderen kişiden şikayetçi olmak için polis merkezine gitti. Şikayet üzerine 23 Mart'ta gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Davut E. hakkında 'kişilerin huzur ve sükununu bozma, sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret, tehdit, şantaj, çocuğun nitelikli cinsel istismarı, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek' suçlarından dava açıldı.

Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, bir gün önce talimatla ifadesi alınan mağdur B.T. katılmadı. Davut E. ile mağdurun annesi Ö.Y. ile tarafların avukatları duruşmada hazır bulundu.

Davut E. savunmasında, tecavüz iddiasını kabul etmedi. B.T. ile kendi isteğiyle ilişkiye girip bunları kaydettiğini savunan Davut E., mağdurun başkalarıyla da ilişkide olduğunu söylemesi üzerine sinirlenip annesine mesaj gönderdiğini söyledi. B.T. ile 2014 yılında bir akrabasının aracılığıyla tanışıp sosyal medya üzerinden ve telefonla görüşmeye başladığını anlatan Davut E., arkadaşlıklarının o tarihten beri devam ettiğini belirtti. Geçen yıl 3 ve 4 Aralık tarihlerinde B.T. ile pansiyonda ilişkiye girip bunu kızın isteğiyle kameraya çektiğini söyleyen Davut E., "Geçen şubat ayında da B.T. ile yine ters ilişkiye girdik. B.T. normal yoldan da ilişkiye girmek istedi. Ben kabul etmedim. B.T. ile konuşurken birbirimize cinsel içerikli görüntüler de gönderiyorduk. B.T. başkalarıyla da ilişkisi olduğunu söyleyince sinirlendim. Sinirimden annesine mesaj attım" dedi.

'AÇSANA KIZI KILIKLI' MESAJI

Ö.Y. ise kızına tecavüz edildiğini belirterek, sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi. Geçen 20 Mart tarihinde cep telefonuna gelen telefon mesajı ile olaydan haberdar olduğunu anlatan Ö.Y., "Bu mesajdan önce kızım beni arayarak çok önemli bir konuyu konuşacağını söyledi. Ben durakta kızımı beklerken cep telefonuma mesaj geldi. Mesajda, 'Açsana kızı kılıklı. Senin kızınla ilişkiye girdim. İki defa girdim. Kızını sinkaf ettim' şeklinde tehdit ve hakaret içerikli sözler yer alıyordu. Ben de gidip şikayetçi oldum" dedi.

Çekilen görüntüleri kendisinin izlemediğini ancak kamera kaydında kızına sanığın çişini içirtip dışkısını yedirirken görüntülerin olduğunu söyleyen Ö.Y., "Sanık kızımla zorla ilişkiye girmiştir. Kızımın kendi isteğiyle ilişkiye girdiğini kabul etmiyorum" dedi. Bu olay nedeniyle kızının psikolojisinin bozulduğunu ve ilaç tedavisi gördüğünü anlatan Ö.Y., sanığın kaldığı pansiyonda olay gününe ilişkin kamera kayıtlarının istenmesini talep etti.

OLSA OLSA REŞİT OLMAYANLA İLİŞKİDEN BAHSEDİLEBİLİR

Sanığın avukatı Oğuz Han ise sanıkla müvekkilinin sevgili olduğunu söyledi. Mağdurenin sürekli sanığın kaldığı pansiyona gidip geldiğini, hatta yemek getirdiğini anlatan Oğuz Han, ortada bir cinsel saldırı eylemi olmadığını söyledi. Müvekkilinin olsa olsa reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan yargılanabileceğini belirten Oğuz Han, suç vasfının değişme ihtimalinin dikkate alınarak sanığın tahliyesini talep etti.

Olayın yaşandığı pansiyondaki görüntü kayıtlarının istenmesine karar veren mahkeme, tutuklu sanığın haftanın iki günü en yakın polis merkezine gidip imza atması şartıyla adli kontrolle tahliyesine hükmetti.

Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelenirken, sanığın serbest kalmasına tepki gösteren anne Ö.Y., gözyaşları içinde adliyeden ayrıldı.

Görüntü Dökümü

----------------ARŞİV

Antalya Adliyesinden görüntü

ANTALYA/DHA

==========================================================

10)HIRSIZLIK ŞÜPHELİSİNDEN GAZETECİLERE: "HOŞ GELDİNİZ, BİZ DE SİZİ BEKLİYORDUK NEREDE KALDINIZ"

KONYA'da son bir hafta içerisinde iki işyerinden 15 bin lira çalan 2 şüpheli polis tarafından gözaltına alındı. Sağlık kontrolünden geçirilin şüphelilerden Murat K., kendisini görüntüleyen basın mensuplarına "Hoş geldiniz, biz de sizi bekliyorduk, nerede kaldınız" diyerek tekmeyle saldırmak istedi.

Son 1 hafta içinde gerçekleşen hırsızlık olaylarından ilki  merkez Meram İlçesi Şükran Mahallesinde bulunan bir giyim mağazasında yaşandı. İddiaya göre, burada bulunan giyim mağazasına gelen iki kişi, kasadaki görevliyi oyalayarak kasada bulunan 14 bin 500 lirayı alarak kaçtı. Soyulduğunu fark eden kasiyer, durumu polise bildirdi. Polis ekipleri iki şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

İkinci olayda merkez Selçuklu İlçesi'nde bulunan bir alışveriş merkezinde meydana geldi.  2 kişi, bir kadının market arabasına koyduğu içinde 500 lira olan çantayı alıp kaçtı.  Olayın ardından güvenlik kamera kayıtlarını inceleyen polis, şüphelilerin hırsızlıktan 11 kaydı olan 37 yaşındaki Murat K. ve  3 kaydı olan 27 yaşındaki Mehmet Ali G., olduğunu belirledi. 2 şüphelinin giyim mağazasındaki hırsızlık olayına da karıştığını belirleyen polis, şüphelileri evlerinde gözaltına aldı.

'HOŞGELDİNİZ BİZ DE SİZİ BEKLİYORDUK'

Gözaltına alınan Murat K. ile Mehmet Ali G., Konya Eğitim Araştırma Hastanesi'ne sağlık kontrolünden geçirildi.  Şüphelilerden Murat K.,  hastaneye getirildiği sırada kendisini görüntüleyen basın mensuplarına "Hoş geldiniz, biz de sizi bekliyorduk nerede kaldınız" dedi. Sağlık kontrolünün çıkışında ise gazetecilere tekmeyle saldırmak istedi. 2 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

Şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmesi

Sağlık kontrolünden çıkartılması

(Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA)

======================================

11)MOTOSİKLET KAMYONETLE KAFA KAFAYA ÇARPIŞTI: 2 YARALI

BURSA'nın İznik ilçesi'nde üzerinde iki kişinin bulunduğu motosiklet kamyonet ile çarpıştı. Kazada iki kişi yaralanırken kaza anı güvenlik kamerası tarafından saniye seniye görüntülendi.

Kaza,  İznik ilçesi Sahil yolunda meydana geldi. Motosiklet sürücüsü Salih C. arkadaşı Kadir Ç. ile birlikte seyir halinde iken karşı yönden gelmekte olan Yahya İ. Yönetimindeki 16 FCN 82 plakalı kamyonet ile kafa kafaya çarpıştı. Motorsikletin üzerinde bulunan iki kişi havada taklalar atarak yere düşerek yaralandılar. Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen sağlık görevlileri tarafından ilk müdahaleleri yapılan Salih C. arkadaşı Kadir Ç. 112 Acil Servis Ambulansı ile Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedavi altına alındılar. Kamyonet sürücüsü Yahya İ. İse polis tarafından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

Kaza anı bir işyerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye görüntülendi. Kazayle ilgili soruşturmaya başlandı.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

-Kaza anının güvenlik kamerası görüntüleri

SÜRE: 35 saniye BOYUT: 3.55 MB

Mehmet BULDU/BURSA,-

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Organize Sanayi Bölgesi Mustafa Kemal Atatürk Mustafa Akaydın Antalya Politika Güncel Haberler

title